DOLAR

32,5084$% 0.18

EURO

34,8283% 0.27

STERLİN

40,6987£% 0.57

GRAM ALTIN

2.488,89%1,09

ÇEYREK ALTIN

4.244,00%0,49

BİTCOİN

2004638฿%-2.28031

İkindi Vakti a 16:52
Sakarya AÇIK 22°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

SASGEM’in Konuğu Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk oldu

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği Çarşamba Konferanslarının bu haftaki konuğu, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yılmaz Ertürk oldu.

Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Konferans Salonu’nda 30 Kasım 2016 Çarşamba günü gerçekleşen etkinlikte “Türk Banka ve Şirketlerinin Başlıca Yurtdışı Finansman Kaynakları ve Gelişimi” başlıklı konu ele alındı.

Türk banka ve şirketlerinin neden yurtdışı finansmanı sağladığı sorusuna değinen Ertürk, makro ekonomik göstergeleri kullanarak cevaplandırdı.

İşsizlik yapısal bir sorun

İşsizliğin Türkiye’nin yapısal sorunları arasında yer aldığını kaydeden Ertürk “Türkiye’nin uzun yıllar başını çektiği bir sorunu var ki bu da işsizliktir. 2005 yılından itibaren bakıldığında işsizlik oranları ,3’e kadar yükselmiştir. En büyük yükseliş 2009 yılında gerçekleşmiştir. Bu oran küresel kriz zaman dilimine denk gelmektedir. İşsizlik oranının artmasının bir nedeni olarak, Türkiye’de son yıllarda iş gücüne katılım oranın artmasını söyleyebiliriz. Aynı zamanda artan nüfus, yaşanan küresel hadiseler ve Türkiye‘nin göçmen, mülteci sorunu da işsizlik oranlarını bir hayli arttırmıştır” diye konuştu.

Tasarruf oranı en iyi belge

Türkiye’nin yüksek büyümeyi sağlayabilmesi için ekonomiyi finanse edebilecek kaynağa ihtiyaç duyacağını belirten Ertürk “Çoğumuzun bildiği üzere her ülkenin tasarruf oranı var. Bu tasarruf oranın yüksekliği veya düşüklüğü, ekonominin ihtiyaç duyduğu büyümeyi gösterip göstermeyeceğini sağlayan en iyi belgedir. Bu oranlara bakıldığında Türkiye en yüksek 2008’de bu verilere ,9 ile ulaşmıştır. Fakat AB’nin her hâlükârda gerisinde kalmıştır. Bununla birlikte hala ihtiyaç duyulan tasarrufu sağlayabilmek için mecbur kalınan durum ise yurt dışı piyasalara borçlanmak” diye konuştu.

Büyümenin arttığı dönemlede cari açık da artar

Türkiye’de büyümenin arttığı dönemlerde cari açık da artış yaşandığına dikkat çeken Ertürk “Bir diğer önemli konu da cari açıktır ki, ülkenin döviz gelirleri ve giderleri arasındaki farkı göstermektedir. Türkiye’de büyümenin artmış olduğu dönemlerde cari açık da artar. Eğer gelir çok açıksa endişe etmemek lazım, fakat gelir düşük ise endişe etmek gerekebilir. Yüksek büyümeyi finanse edebilmek için tasarruflar yetmediğinden dolayı Türkiye cari açık vermektedir. Cari açık verdiğinden dolayı bu da zaman zaman ekonomide kırılganlıklara yol açabilmektedir” ifadelerini kullandı.

Dış borcun büyük bir kısmı özel sektöre ait

Türkiye’nin dış borç stokunun büyük bir kısmının özel sektöre ait olduğuna işaret eden Ertürk “Türkiye’de son iki yıldan bu yana hali hazırdaki bütçe oranı AB’nin 28 ülkesi arasında iyi bir sıralamada yer almaktadır. 2005 verilerine göre, brüt dış borç stokunun dağılımı özel ve devlet sektöründe %50 olarak dağılım göstermekteyken, günümüze gelindiğinde özel sektörün %71 oranlarına kadar yükseldiğini görmekteyiz. Özel sektör içerisinde de; bankalar, finansal olmayan kuruluşlar ve bankacılık dışı finansal kuruluşlar mevcuttur. Özel sektörün dış borç stokunda en büyük pay bankalara aittir” şeklinde konuştu.

Kredilerin milli gelire oranı sürekli olarak artmakta

Bankaların yatırımları finanse etmesinin önemli göstergesi olan kredi hacminin yıllar itibariyle arttığına işaret eden Ertürk kredilerin ilerleyen zamanlarda da arttacağını kaydetti. Ertürk, sözlerine şu şekilde devam etti. “Ne kadar çok kredi verirsek ve ne kadar çok kredileri yapılandırırsak bu büyümeyi de, istihdamı da büyük ölçüde etkiler. Dolayısıyla ekonominin çarklarını çeviren ve aynı zaman da kilit bölümlerinden biri de bankacılık sektörüdür.”

Konuşmasının sonunda yurtdışı borç kaynaklarına değinen Ertürk, başlıca yurtdışı borç kaynaklarını sendikasyon kredileri, seküritizasyon işlemleri, ikili anlaşmalar ve Eurotahvil ihraçları olarak sıraladı.

Konuşmasının ardından dinleyicilerin yoğun sorularını yanıtlayan Yılmaz Ertürk’e, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun tarafından hediye takdim edildi.

7777777

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

KULÜP BAŞKANI ADEM TURAN ARİFİYESPOR’U ANLATTI

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.