DOLAR

32,3831$% 0.19

EURO

35,0502% -0.08

STERLİN

41,0767£% 0.42

GRAM ALTIN

2.325,51%0,27

ÇEYREK ALTIN

4.022,00%0,45

BİTCOİN

2272172฿%-0.62295

İkindi Vakti a 16:44
Sakarya AÇIK 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

YIL 2021…

Sakarya Halk Gazetesi Köşe Yazarı Mehmet TAŞTAN’ın bu hafta köşesinde yayımlanan yazısı…

YIL 2021…

“Saatler işledi; takvim yaprakları uçuştu ve her şey yine unutuldu. ’demiş Üstad Necip Fazıl Kısakürek ‘’O ve Ben’’ kitabında…

Yeni yılın ilk saatlerinde yukarıda ki paylaşımı okudum…

Evet, aslında değişen bir şey yoktu…

Sadece akıp giden bir zaman vardı sonsuzluğa…

Sonsuz ve bilinmeyen bir zamana doğru giden…

Ve geride bırakılan yıllar…

İyi, kötü,güzel ve çirkin yaşanılmış ne varsa…?

İşlediğimiz günahlar ve elde ettiğimiz sevabların hesabının neticesini bilemediğimiz,

Geçen zamanlar…

İnsanlık, büyük bir imtihan içerisinde…

Bir virüs hadisesi ile yaşanılanları idrak edebilmekten aciz haldeyiz…

Onca yaşanan acılara, en sevdiklerimizi kaybetmeğe, evlere kapanıp kalmamıza ve maskeli bir hayata rağmen…

Tüm dünyanın seferber olup hala sağlıklı bir çare üretememesine rağmen…

‘’Tövbenin iki ana unsuru vardır.

Biri hatasını kabul emek, ikincisi de pişman olmaktır. ‘’demişler… 

Hala bir boşluğa sürüklenip gidiyoruz…

Tüm dertlerden kurtulmanın ilacı belli olmasına rağmen…

Her şeyi unutuyoruz…

Hala hata yapmaya devam ederek, pişmanlık duymuyor, tövbe etmiyoruz…

Ümidim odur ki, yeni bir yılın başlangıcı, yeni bir dirilişe vesile olsun…

 Tövbe kapıları kapanmadan, kendimizi yenilemek olsun…

Yüzümüzden gülücükler, kalbimizden iman eksik olmasın…

AHMET ARVASİ HOCA

Seyyid Ahmet Arvasi hocanın vefatının 32.yılı geride kaldı.

31 Aralık 1988’de hayata gözlerini yumduğunda günlüğüme not almıştım.

Daha önce de bu sütunlarda yine paylaşmıştım…

‘’Bir damla gözyaşı döktüm içime,

 Allah rahmet eylesin kavuştun Hakk’ın rahmetine.

 Bir inanç, bir dava, bir ülkü üzerine,

 Elli altı yıl mücadele verdin hocam…’’

Seyyid Ahmet Arvasi hoca ömrü çile ve mücadele ile geçmiş büyük bir dava adamı…

Bu yıl da ardından yazılanları okuyarak ve dijital platformda yapılan bir etkinliği takip ettim…

Türkiye Gazetesinde ki köşesinde Arvasi hoca için ‘’O, asrın Yesevisiydi…’’ diyen Meryem Aybike Sinan hanımefendi; ’’Rahmetli Seyyid Ahmet Arvasi’yi bugünkü gençlik maalesef tanımıyor, orta ve eski kuşak unutmuşa benziyor! Onun fikirleri ders kitaplarında okutulmalıydı. ’diyerek, haklı bir serzenişte bulunuyordu.

Seyyid Ahmed Arvasi hoca, evlad-ı resul olup, yazmış olduğu eserleri ve ‘Türk – İslam Ülküsü’ isimli üç ciltlik eseriyle, yetişen gençliğe büyük ışık tutmuş, imanlı bir gençliğin yetişmesine vesile olmuştur.

Arvasi Hoca  “Ben, İslam iman ve ahlakına göre yaşamayı en büyük saadet bilen, büyük Türk Milleti’ni iki cihanda aziz ve mesut görmek isteyen ve böylece “İslam’ı gaye edinen” Türk milliyetçiliği şuuruna sahibim. İnanıyorum ki, hem Türk, hem Müslüman olmak, hem de muasır dünyaya öncülük etmek mümkündür. Ecdadımız bütün tarihleri boyunca bunu denediler ve başarılı oldular. O halde bizler niye bu tarihi misyonumuzu yerine getirmeyelim?” diyordu…

 Bu vesile Ahmet Arvasi hocamızı vefatının 32. yılında rahmetle yâd ediyorum…

TÜRBANLI HÂKİM!

CHP eski milletvekili Fikri Sağlar, katıldığı bir televizyon programında, “Türbanlı bir hâkimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var” demiş…

Ne söylenebilir ki?

Bırakın başını örten hâkimi!

Başını örtmeyenin, başının içindekini nasıl ölçeceksiniz?

Mühim olan vicdandır…

Bir insanda vicdan yoksa korkarım…

Vicdanı olan birisinde Allah korkusu olur…

Allah korkusu olandan da korkulmaz…

Allah korkusu olan birisi taraflı davranamaz…

Allah korkusu olan hata yapmamağa gayret eder…

Bu zamanda hala nedir bu türban takıntısı anlamak zor…

Mesele Türban değil…

Asıl mesele İslam inancına tepkidir…

Varın gidin işinize…

Kaynak ve yazının tamamı

http://www.sakaryahalk.com/m-yil-2021-5057.html

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

SAÜ Aktüel Dergisinin Yeni Sayısı Çıktı

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.