BEŞTEPE YALANI!

Sakarya halak Gazetesi yazarı Mehmet TAŞTAN'ın bu hafta köşesinde yayınlanan yazısı...

BEŞTEPE YALANI!

Bir köşe yazarı köşesinde  “Saray'a giden CHP'li” diye yazıyor...

Partinin Genel Başkanı bir televizyon programında  ,’’Okuduğumda 'doğrudur' dedim. İsim vermek istemiyorum’’ diyor...

Cumhurbaşkanı Erdoğan dayanamıyor  "Güya ben Külliye'de bir CHP'li ile görüşmüşüm. Arkadaşlarım gerekli cevabı verdiler. Bunu haber yapan gazeteci kayıp. Bay Kemal senin hayatın yalan. Eğer yiğitsen ben cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, sen genel başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat edemiyorsan çek git. Bu kadar iddialı söylüyorum. Bizim hayatımıza yalan girmedi ama bunların hayatı yalan" diyor.

Yazıyı yazan köşe yazarı Saray’a giden isim ‘’Muharrem İnce’’, Kaynağım ise Gazeteci  ‘’Talat Atilla ‘’ diyor...

Muharrem İnce ‘’Kanıtlanırsa kendimi taksimde yakarım. ‘’diyor...

Kaynak Gazeteci Talat Atilla,’’Kılıçdaroğlu haberi doğruladıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın net açıklamaları üzerine haberi yeniden kaynağıma sorgulattım.

“Yine altını çizerek yüzde yüz doğru” dedi.

Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum…’’diyor...

Adı Beştepe kumpasının içine sokulan Muharrem İnce Pazar günü düzenlediği basın toplantısında Liderinin bir tezgâh içine düşürüldüğünü iddia ederek;

’Şimdi geldiğimiz noktada bir özet yapmak istiyorum. Bu haber yalan haber. Buraya Muharrem İnce gitmedi. Hiç kimse de gitmedi. Bu tezgâhı kim kurdu ortaya çıkarılmalıdır.’’

‘’CHP temiz siyaset diyorsa önce bu pisliği temizlemelidir. Arınma buradan başlayabilir. Eğer bu tezgâhı ortaya çıkarır, komployu kuranları partiden atarsan emin olun yeniden şahlanırız, arınırız, temizlenir.

Bir çağrım da Sayın Kılıçdaroğlu’nadır. 'Şaşırmadım, biliyorum isim veremem' dedi. Şaşırmadıysanız bunu biliyorsunuz demektir. "İsmi biliyorum" dediniz açıklamalısınız.’’ diyor...

Olayın Kaynağı gösterilen Talat Atilla ise Muharrem İnce’nin basın toplantısından sonra yaptığı açıklamasın da;

‘’Kılıçdaroglu'nun açıklama yapmasını bekliyorum.

Daha önce yaptığım açıklamanın arkasındayım.

Açıklama makul bir sürede gelmezse yeni bir açıklama daha yapacağım...’’ diyor.

“Saray'a giden CHP'li” de son durum bu...

Ülkemiz siyaseti kaç gündür bir kumpas ile meşgul ediliyor...

Değerli okuyucularım bir kurgu olduğu apaçık belli olan Beştepe yalanının içinde, Cumhurbaşkanımızın Allah aşkına ne alakası var!

Cumhurbaşkanımızın böyle bir entrika içerisin de olacağına inanıyor musunuz?

Beştepe yalanına cevabı verecek olan isimler belli...

1-Talat Atilla

2-CHP’li kaynak

3-Kemal  Kılıçdaroğlu

Cumhurbaşkanımız ‘’Bunların hayatı yalan ‘’ sözlerini boşa mı konuşuyor sanıyorsunuz?

Biz de diyoruz ki  ‘’Yalancıdan Lider Olmaz’’...

Yalancıya ülke teslim edilmez...

CHP’ye asla ve asla!..

MUSTAFA ARMAĞAN HOCAYI DİNLEDİK...

Geçtiğimiz haftalarda Sakarya Düşünce Platformunun konuğu olan Tarihçi-Yazar Mustafa Armağan hocayı dinledik.

Geçen hafta ki yazımızda değinememiştim.

Ramada Otel de Uzunca süren bir zaman diliminde Mustafa Hoca, Sultan Abdülhamit Han döneminden günümüze yaşanan tarihi hadiselerin gerçek olanını, tarihi belgeleri ile bizlere anlattı.

Yıllarca mekteplerde bize öğrettikleri ‘Kızıl Sultan’ ın aslında nasıl bir dahi Padişah olduğunu, abdestsiz hiçbir devlet evrağına imza atmadığını, yıllar sonra öğrendik!

Yakın tarihimizin acı gerçeklerini de!

Hala mekteplerimizde bize kendi gerçek tarihimiz tam öğretilmese de, bugünlere şükür diyoruz...

Mustafa Hocanın bugün bunları bizlere anlatabilmesi bile büyük bir nimet...

Programa davetlerinden dolayı Sakarya Düşünce Platformu Başkanı Hasan Demir beye ve üyelerine teşekkürler...

ÖĞRETMENLER GÜNÜ...

24 Kasım Öğretmenler gününü geride bıraktık.

Ailemizden sonra, öğretmenlerimizin hayatımızı yönlendirmede önemli etkileri olduğunu hepimiz biliyoruzdur.

Öğretmen  yeri geldiğinde anne,yeri geldiğinde baba oluyor...

İlkokuldan başlayan tahsil hayatımız da birçok öğretmenimiz olmuştur.

Üzerimizde iz bırakanlar olduğu gibi, yüzünü görmek istemediklerimiz de vardır...

Şu bir gerçek ki talebe üzerinde iz bırakan öğretmenler yıllar akıp gitse de unutulmuyor...

O öğretmen ile tekrar karşılaşmak,

O’na bir teşekkür etmek, elini öpmek arzusu oluyor...

Bu vesile ile tahsil hayatımızda bize emek veren tüm öğretmenlerimizin gününü tebrik ediyorum.

Bütün makamlar geçici ''Hoca''lık bakidir...

Kaynak ve yazının tamamı...

http://www.sakaryahalk.com/m-bestepe-yalani-4394.html