DOLAR

34,2452$% 0.28

EURO

37,6376% -0.37

STERLİN

45,0841£% 0

GRAM ALTIN

2.921,73%0,22

ÇEYREK ALTIN

4.978,00%0,00

BİTCOİN

2136845฿%0.34605

Yatsı Vakti a 20:06
Sakarya KAPALI 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Deprem Kuşağında Olduğumuzu Unutmadan Yaşamalıyız.

Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı A. Akgün Altuğ, 17 Ağustos Marmara Depreminin 19. Yılı nedeniyle bir açıklamada bulundu.

Başkan Altuğ yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

“Ülke tarihimizin kara günlerinden olan ve on binlerce insanımızın şehit olduğu, 17 Ağustos Depremi’nin 19. yılı. 17 Ağustos, Türkiye’nin tarihinin en fevri olaylarından biridir. Böyle bir felaketin yıldönümü; Türkiye’nin bir deprem ülkesi, şehrimizin bir deprem şehri olduğu ve olası depremlere karşı her an hazırlıklı olmamız gerçeğini hatırlatmak anlamında önemlidir.

17 Ağustos Depreminde Sakarya genelinde 70 bin 222 konut, toplam 11 bin 480 işyeri hasar gördü. İşyerleri %80 civarında hasara uğramıştır. Can kayıplarımız çok daha fazla. Sanayi kuruluşlarımızın ve KOBİ’lerimizin deprem sebebiyle ağır hasar görmesi ile işsizlik oranı % 40 seviyesine ulaşmıştır.

Asrın felaketi olarak nitelendirilecek bir afetin ardından geçen 19 yılda Sakarya pek çok alanda büyük gelişme kaydetti. Yeniden kurulan bir şehirden beklenmeyecek nitelikte bir ekonomik ve sınai performans sergilendi.

1999 yılında yaklaşık 180 milyon dolarlarda olan Sakarya ihracatı, 2002 yılında 428 milyon dolar, 2017 yılında 5,2 milyar dolar, 2018 yılı ilk 6 ayında 2,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.

Büyük afetin ardından geçen 19 yılda Sakarya pek çok alanda büyük gelişme kaydetti. Yeniden kurulan bir şehirden beklenmeyecek nitelikte bir ekonomik ve sınai performans sergilendi. 1999 yılında 1266 faal üyemiz varken bugün 9159 faal üyemiz mevcut.

O dönemde 3 OSB varken bugün 11 OSB ile sanayimiz gelişiyor. OSB’ler kendi içinde büyüyor. Karasu limanımızın faaliyete geçmesi ile ihracat ve sanayi alanında hareketlenme de hızlanmıştır.

1999 yılında Sakarya’nın nüfusu 700 binlerdeyken bugün 990 bin 214 yani bir milyon nüfusa sahip bir iliz. Göç veren bir ilden göç alan ve tercih edilen bir il konumuna geldik.

Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde yer alan ve ülkenin sanayi üretiminde göz ardı edilemez bir paya sahip olan bölgemizde ekonomide önemli yer tutan sanayi tesislerinin, lojistik tesisler ve yerleşim alanlarının her türlü afete hazır olması gerekiyor. Marmara bölgesinde yaşanacak bir doğal afet Türkiye’nin ekonomik afeti haline gelebilir. Çok şükür ki yatay büyüyen bir şehiriz.

17 Ağustos depremle yaşamayı öğrenebilmemiz için bize sorumluluklarımızı sürekli hatırlatan bir tarih olacaktır. Maalesef yaşadığımız trajedinin ve telafi edilemez kayıpların ardından kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı.

Bu süre içinde olası depremlere karşı alınan önlemler henüz yeterli olmasa da gelecek için önemli adımlar atıldı. 17 Ağustos’un ardından kentsel dönüşümün ve sağlıklı yapıların ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Devletimizin de katkılarıyla kentsel dönüşüm projelerinin daha hızlı ilerlemesini önemsiyoruz. Bir doğal afetin bir felakete dönüşmemesi için gerek bireyler olarak gerekse kamu kurumları sorumluluklarının bilinci ile hareket etmeliler.

Türkiye’nin deprem kuşağında olduğunu unutmadan, bir daha telafi edilemez kayıplar yaşamadan olası bir depreme her an hazır olmalıyız. Ancak yapı üretim süreci tüm eksiklerinden arındırılıncaya kadar, yapı stoku iyileştirilinceye, güvenli ve sağlıklı yapı üretilinceye ve mühendislik hizmeti almadan üretilmiş tek bir yapı kalmayıncaya kadar olası depremlere tam olarak hazır olmuş sayılmayız.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kurbanın sayısal boyutu…

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.