İRAN GERİLİMİ!

Sakarya Halk Gazetesi köşe yazarı Mehmet TAŞTAN’ın bu hafta köşesinde yayınlanan yazısı…

İRAN GERİLİMİ!

Suriye’de Barış Pınarı Harekâtı sonrası,

DEAŞ Lideri Bağdadi’nin öldürülmesi,

Ve Irak’ta başlayan hükümet karşıtı gösteriler…

Akdeniz’de Doğal Gaz, Libya’da General Hafter ve TBMM tezkeresinin kabulü ile İran Devrim Muhafızlarının Kudüs Gücü Komutanı General Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ve bir anda gündeme oturan İran-ABD gerilimi…

Gerilimin tırmanması ile Ortadoğu’da savaş kapıda deniyor…

Bu gerilimin ülkemize de yansımaları kaçınılmaz.

Tüm bu yaşananların arkasında İsrail’in başrolde olduğunu da unutmayalım.

Kim bu Kasım Süleymani?

Türkiye Gazetesi’nde İsmail Kapan köşesinde yazdı;

‘’..Kasım Süleymani İran için büyük kayıptır. Beşar Esad için de öyle diyebiliriz… Çünkü Süleymani sadece İranlı Şii milislerle değil, Irak’taki Haşdi Şabi, Lübnan’daki Hizbullah ve hatta Pakistan ve Afganistan’dan getirilen Şii militanlardan oluşan inayet ve katliam şebekesiyle, Suriye’de masum insanların kanını oluk oluk akıttı… İlk yıllarda Esad’ın ayakta kalması için en büyük desteği sağlayan Süleymani’nin İran Devleti adına iki defa Rusya’ya giderek Putin’i Suriye’ye müdahale etmesi hususunda ikna etmesi özellikle bir kenara kaydedilmelidir… Esad ve Süleymani Suriye toprağında, vahşette yarışmışlardır! Bakalım Esad’ın sonu nasıl olacak…Değişik bir savaş baronu olarak Süleymani, bölgede hep Şiî nüfuzunun yayılması için, iç çatışmaların, mezhep kavgalarının bire bir tetikleyicisi oldu.’’

Yenişafak’ta da İbrahim Karagül köşesinde;

‘’…O, Şii dünyasına göre kahraman, efsane, ama Müslüman dünyanın ezici çoğunluğuna göre savaş suçlusu bir katildi!Kasım Süleymani’yi ABD’nin öldürmüş olması, coğrafyamızı kan gölüne çeviren ABD ve İsrail tarafından ortadan kaldırılmış olması onu masumlaştırmayacak. Yüz milyonlarca Müslüman için bu mümkün değil. ’diyor…

Suriye ve Akdeniz’ de Türkiye tarafından atılan son hamleler sonrası,

Kasım Süleymani’nin öldürülmesi ile ülkemizi de içine alan karmaşık yeni bir denklem oluşturuldu!

Bu fitne ateşini ülkemiz inşallah en az hasarla atlatır.

YATAY MİMARİ ÖVGÜSÜ

Ankara’da Şehir ve Güvenlik Sempozyumun da açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan: ‘’Belediye başkanlarından bir ricam var. Şehirleşmede inşaatların inşasında ve ihyasında bütün mesele sizin kaleminizin ucunda. Buradan taviz verilmemeli. Küçük hesaplar yaparsak şehirlerimize ihanet etmiş oluruz, burada kararlı duruş şart. Dikey mimariyle şehirlerimize ihanet etmiş oluruz. Yatay mimariyle kendi medeniyetimizi inşa etmiş oluruz. Şehirleşmenin ne olduğunu da dünyaya göstermiş oluruz. Bu adımı atmazsak çok geç kalmış oluruz. Kibrit kutuları gibi yapılmış binalarla bir yere varamayız’’ diyerek yatay mimarinin önemine bir kez daha değindi.

Yatay Mimaride ki dik duruşu ile Eski Büyükşehir Belediye Başkanımız Zeki Toçoğlu’nu burada hatırlamadan geçmeyelim

 Eski Başkan Toçoğlu tüm dirençlere rağmen  ; “Sakarya bir deprem şehri bununla yaşamayı öğreniyoruz, öğreneceğiz ve bileceğiz. 17 Ağustos vesilesiyle yüksek kata olan duruşumuzu ifade ediyorum. 17 Ağustos şehitlerimize sözümüzdür. Tüm yakınlarını kaybedenlere, yaralılara ve tüm Sakarya’ya bu şehrin çocuklarına sözümdür. Bu şehrin Belediye Başkanı olduğum sürece çok katlı yapılara asla izin vermeyeceğim. Bu şehrin çocuklarını korumak, bu şehrin insanın geleciğini korumak hepimizin ahlaki görevidir”  diyordu.

Deprem bölgesinde olan bir şehiriz…

Depremi birlikte yaşadık…

Acıyı, gözyaşını hep birlikte gördük…

Kim bu şehrin geleceğine sahip çıkıyorsa teşekkür etmeliyiz.

 Şehir ve Güvenlik Sempozyumuna katılan Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce’ de; “Sayın Cumhurbaşkanımız yatay mimari noktasında önemli vurgularda bulundu. Sakarya, yatay mimarisiyle ülkemizin örnek şehirlerindendir. Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi bizim medeniyetimize yakışan göğe değil, toprağa daha yakın olmaktır. İnşallah Sakarya mimari anlayışı, şehir kimliği ile geleceğin şehirleri arasında yerini alacaktır” diyerek, yatay mimariden asla taviz verilmeyeceğini söyledi.

Yatay mimariye sahip çıkmak vatandaş olarak hepimizin görevi…

Şehrimizin mimari açıdan estetik güzelliğini yaşatmak,

Aynı acıları bir daha yaşamamak için…

NOSTALJİK TRAMVAY VE SÜT54

Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Yüce’nin Sakarya’ya hizmette geride güzel izler bırakma gayretinden asla şüphemiz yok…

Her yerde ve halkın içinde…

Bazen dünyanın bir ucunda…

Sakarya’ya yeni bir eser kazandırmanın peşinde.

Nostaljik Tramvay projesi bunun bir örneği…

Şehrimizin sokaklarında tramvay seslerinin yankılanması, şehrimize ayrı bir değer katacaktır.

(Bu arada İlçem Arifiye’lilerin yoğun isteği olan ADARAY’ın yeniden faaliyete geçme taleplerini de hatırlatmak isterim.)

Ekonomik kaynak da bulunarak proje inşallah en kısa zamanda gerçekleştirilir.

Büyükşehir’e  bağlı Belpaş’ın yeni bir hizmeti olan ‘’Süt54’’ satış ofisi de faaliyete başladı.

Büyükşehir Belediye Başkanımız Ekrem Yüce’nin süt tezgâhında ki fotoğrafını görünce biraz gülümsedim…

Devletin okullarda bedava süt dağıttığı,

İBB Başkanı İmamoğlu’nun ‘’bedava süt vereceğim’’ dediği bir zaman da…

Biz süt satacağız!..

Organik, katkısız, doğal ve hijyenik bir ürün tamam…

Vatandaşlarımız bundan istifade etmeli,

Eyvallah…

Süt54,Bal54,Kabak54, vs. birçok yerel ürünümüzün içinde yer aldığı güzel bir satış ofisini tüm ilçelerimiz ile birlikte hizmete açsaydık daha güzel olmaz mıydı?

Yeni projeler ilimize hayırlı olsun diyelim…

Kaynak ve yazının tamamı

http://www.sakaryahalk.com/m-iran-gerilimi-4465.html