DOLAR

32,6093$% 0.38

EURO

34,7803% 0.04

STERLİN

40,5173£% -0.25

GRAM ALTIN

2.497,25%0,53

ÇEYREK ALTIN

4.266,00%0,37

BİTCOİN

2017506฿%0.69958

Öğle Vakti a 13:09
Sakarya HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Suriyeliler ve Entegrasyon Konuşuldu

Sakarya Üniversitesi Diaspora Araştırma Merkezi tarafından “Suriyeliler ve Entegrasyon” konulu bir panel düzenlendi.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen panele, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, Diaspora Araştırmaları Merkezi (DİAM) Müdürü Prof. Dr. Bünyamin Bezci, SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hacı Musa Taşdelen, İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, Sakarya İl Göç İdaresi Müdür Vekili Hülya Korkut ve DİAM Araştırma Asistanı Zehra Hopyar katıldı.

Moderatörlüğünü Prof. Dr. Bünyamin Bezci’nin yaptığı panelde, “Suriyeliler ve Entegrasyon” konusunun neden ele alındığı, uyum konusunda neler yapılabileceği, göçmen çocukların eğitim politikaları, Suriyeli mültecilerin yükseköğrenimi konuları ve çeşitli projeler konuşuldu.

“Çözüm bekleyen alanlar var”

Panelin açılış konuşmasını yapan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Savaşan, öğrencilerin bu tarz programlara ilgi göstermesinin çok kıymetli olduğunu belirtti. Prof. Dr. Fatih Savaşan, “Diaspora Araştırmaları Merkezi, Sakarya Üniversitesinde fark oluşturan merkezlerden biridir. Ortadoğu, İslam Ekonomisi ve Finansı, Osmanlı Araştırmaları ve Diaspora Çalışmaları sosyal alanda üniversitemizin odaklandığı merkezlerimizdir. Böyle önemli bir konuyu bu şekilde derin bir panel ile ele aldıkları için hocalarımıza teşekkür ederim” dedi.

Mülteciler üzerine konuşulurken ensar-muhacir ilişkisine vurgu yapıldığını belirten Prof. Dr. Fatih Savaşan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu konuların yanı sıra çözüm bekleyen alanlar da var. Başka ülkelerin tecrübelerinden faydalanmamız lazım. Bizim aynı hataları yapmamamız lazım. Bu bakımdan önemlidir. Ensar, mülteci, muhacir konularına vurgulama yapacağım. Çünkü biz Türkiye olarak bu yolda ilerlerken, aslında fark oluşturmanın altında yatan sebeplerden birisi de bence budur. O yüzden ne olursa olsun bizim tarihimizden, geleneğimizden ve dinimizden aldığımız bu tip örnekler, mülteciler sorununa daha derin bakmak için bir zemin hazırlıyor.”

“Temel faktör: dil öğrenme gayesi”

Türkiye’de Suriyeli mültecilerin eğitimlerinin entegrasyon sürecine etkisini anlatan bir sunum gerçekleştiren Zehra Hopyar, temel olarak bu sürecin amaç, yöntem ve araştırma sonuçlarından bahsetti. Yaptıkları araştırma ile ilgili bilgi veren Hopyar, amaçlarının Suriyeli çocukların aldıkları eğitimin hem kendilerini hem de ailelerini entegrasyon sürecinde nasıl etkilendiğini görmek olduğunu belirtti. Özgüven konusunun önemine vurgu yapan Hopyar, “Suriyeli aileler, Türkçe eğitim aldıktan sonra çocuklarının kendilerine daha çok güvendiklerini söyledi. Burada eğitim derken temel faktör dildir. Aslında bütün araştırmalarımızın sonucu bize temel faktörün dil öğrenme gayesi olduğunu gösterdi. Diğer bir mesele de Türk arkadaşlardı. Devlet okulunda okuyan çocuklar, doğrudan Türk arkadaşları ile temas kurdukları için entegrasyon sürecinde hızlı bir uyum sağlıyor” dedi.

“Sakarya Üniversitesinden uluslararası öğrencilere kolaylık”

Geçici koruma altındaki Suriyelilerin yükseköğretime erişimi hakkında bilgi veren İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, bu konuda yaptıkları TÜBİTAK, SUPREF ve WESREF-IU projelerini anlattı. Bu projelerde Suriyeli öğrencilere yönelik yeni politika ve süreçlerin geliştirilmesi, idari ve akademik personelin farkındalığının arttırılması yönünde çalışmalar yaptıklarını belirten Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, yükseköğretimin mülteciler açısından ‘lüks’ olarak görüldüğüne dikkat çekti. Sakarya Üniversitesinin önde gelen özeliklerinden birisinin, uluslararası öğrencilere yönelik önceki öğrenmelerin tanınması konusu olduğuna değinen Prof. Dr. Ayşegül Komsuoğlu, yükseköğretim kurumlarının mültecilerin farklı ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik kapasitelerinin arttırılmasını hedefleyen çalışmalara devam edeceklerini söyledi.

Panelin devamında Sakarya İl Göç İdaresi Müdür Vekili Hülya Korkut, ‘yabancılara yönelik yürütülen hizmetler ve çalışmalar’ konulu bir konuşma yaptı. Uluslararası koruma statüsü sahibi kişi ve aile üyelerinin, ilköğretim ve ortaöğretim hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabildiklerini söyleyen Korkut, bunlara ek olarak sadece Suriyelilere özgü uygulanan Geçici Koruma Uygulamasına değindi. Korkut, mültecilere yönelik ücretsiz sağlık sigortası ve çalışma izni olanaklarından bahsetti. Suriyeli mültecilere yönelik davranış biçiminden de söz eden Korkut, “Onlar çoğu şeyi bilmiyorlar. Bu noktada sizlerden ricam, onlara örf, adet ve kuralları anlatın. Her şeyi onlardan beklememek lazım. Umarım bu süreci iki taraflı olarak sıkıntısız bir şekilde atlatırız” şeklinde konuştu.

“Kimliğin dominant tarafı dindir”

SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hacı Musa Taşdelen ise göç meselesinin Türk tarihinde var olduğunu, meselenin çok uzak olmadığını söyledi. Prof. Dr. Taşdelen, Türkiye’de Suriyeliler ile birlikte yeni kimlik inşasının nasıl olacağı hakkında şunları söyledi:

“Kimliğin dominant tarafı dindir. Suriyelilerin çoğu Türklük ve Müslümanlık iç içe diyor. Türkiye’deki Suriyeliler Müslüman, yani bize çok uzak değiller. Din, bu entegrasyonun temel zeminini oluşturuyor. Entegrasyonun temelindeki engel ötekileştirmektir. Eğer onlara karşı ayrımcılık politikasıyla yaklaşılırsa, içimizdeki Suriyeliler bize karşı tehdit oluşturur. Suriyeliler ile içli dışlı olmak bize avantajlar sağlar. Sosyal anlamda bütünleşmeler olur. Entegrasyondan önce ‘rehabilitasyon’ gereklidir. Suriye nüfus meselesi Türkiye’nin geleceğini ilgilendirir. Bu insanların sorunları önce psikolojik olarak ele alınmalıdır. Bu hadiseye çok yönlü bakmamız gerekiyor.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Kaymakam Bekir Dınkırcı’dan Fabrikalara ziyaret

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.