DOLAR

32,3458$% 0.26

EURO

35,1131% -0.06

STERLİN

41,1050£% 0.17

GRAM ALTIN

2.301,57%1,07

ÇEYREK ALTIN

3.961,00%-0,10

BİTCOİN

2289611฿%2.89392

Akşam Vakti a 19:29
Sakarya HAFİF YAĞMUR 21°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Arifiye Haber
  • DÜNYA
  • Ukrayna – Rusya Savaşını ve savaşın ekonomik gelişmelerini değerlendirdi.

Ukrayna – Rusya Savaşını ve savaşın ekonomik gelişmelerini değerlendirdi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Çalışır, dünyanın gündemini etkileyen Ukrayna – Rusya Savaşını ve savaşın ekonomik gelişmelerini değerlendirdi.

Ukrayna – Rusya Savaşının küresel ekonomik etkilerine değinen Prof. Dr. Mustafa Çalışır, “Ukrayna – Rusya Savaşı, küresel ekonominin şimdiden trilyonlarca dolarlık maliyet hesapları ile yüzleşmesine yol açtı ve devasa bir arz şoku yaşattı. Yaptırımlar ve sonuçsuz kalan müzakerelerin gölgesinde öngörüleri sürekli güncellemeyi zorunlu hale getirdi.” dedi.

Savaş nedeniyle küresel ekonomiyi çok zor günlerin beklediğini söyleyen Prof. Dr. Çalışır, “Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaşın dış ticaretteki akışı da büyük oranda kesintiye uğratacağı bir diğer tehlike olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle Rusya ve Ukrayna’dan buğday alan ülkelerin bundan en fazla etkilenecek ülkeler olduğunu hatırlatmalıyız. Kuzey Afrika ve kimi Orta Doğu ülkeleri buğday konusunda bu iki ülkeye büyük ölçüde bağımlı olduklarından fakir ülkelerde enflasyonu ve zam furyalarını ve benzer gelişmeleri büyük siyasi istikrarsızlıkların ayak sesleri olarak yorumlamak mümkün.” diye konuştu.

“Dünyanın Ekmek Sepeti Ukrayna ve Rusya”

Gıda fiyatları konusunda açıklama yapan Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Çalışır, “Küresel gıda tedarikinde önemli ülkeler arasında bulunan Rusya ve Ukrayna buğday, mısır, tohum yağı ve arpa gibi ürünlerin büyük üreticileri konumunda olduklarını vurgulamalıyız. ‘Dünyanın ekmek sepeti’ olarak anılan Rusya ve Ukrayna, küresel çapta buğdayın yaklaşık yüzde 30’unu, mısır tedarikininse yüzde 80’ini karşılıyor. Dünya buğday üretiminin yaklaşık yüzde 35’i gerçekleştiren iki ülke aynı zamanda ticaretini yapan en büyük aktörler. Rusya 75 milyon ton ve Ukrayna 25 milyon ton buğday üretimiyle dünyanın üçüncü ve sekizinci en büyük üreticileri.” ifadelerini kullandı.

“Her Ay Büyüme Tahminleri Revize Edilebilir”

Yaşanan olayların ekonomiyi nasıl etkilediği konusunda şunları aktaran Prof. Dr. Mustafa Çalışır, “Covid-19 salgınıyla benzeri olmayan bir krizin tam anlamıyla atlatılamadan şimdilerde Avrupa’da bir savaşın sürüyor olması gibi daha da şok edici bir durumda olduğumuz bellidir ve bu gelişmeler çerçevesinde dünya ekonomik görünümü üzerindeki muhtemel etkisi devam ettiği sürece her ay büyüme tahminleri revize edileceği rahatlıkla söylenebilir. Tabii ki bu revizyonun mevcut gelişmeler esas alındığında aşağı yönlü olacağını söylemek hiç te uzak ihtimal değildir.” değerlendirmesinde bulundu.

“Küresel enflasyon zor günler geçirecek”

Savaşın ekonomik yansımalarını ayrıntılı bir şekilde inceleyen Prof. Dr. Çalışır, “Rusya ve Ukrayna gibi Dünyanın en büyük enerji ve tahıl ihracatçısı olan iki ülkenin beklenmedik bir dönemde başlattıkları savaş pek çok dengeyi sarstığına şahit olmaktayız. Sıcak çatışmalar başladığından bu yana petrol, doğalgaz, buğday, mısır gibi başlıca enerji ve gıda emtialarında yukarı yönlü sert hareketlere maruz kaldığını belirterek bu tablo önümüzdeki haftalarda şüphesiz küresel enflasyona olumsuz olarak yansıyacaktır. Özellikle enerji arzında henüz bir kesintinin olmadığı görece daha iyi sayılabilecek bir tabloda bunu yaşıyoruz. Daha kötü bir senaryo Batı tarafından ambargo yoluyla ya da Rusya tarafından vanaların kısılması şeklinde bir tablo ortaya çıkarsa, enerji tarafında çok daha yüksek fiyatları göreceğimiz kuşkusuzdur. Petrolün yakın geçmişte 140 dolarları gördüğü olmuştu.” ifadelerini kullandı.

“Rus Merkez Bankası büyük bir faiz artırımına gitti”

Dekan Çalışır, merkez bankalarının durumunu değerlendirirken, “Rusya Merkez Bankası 640 milyar dolar civarında çok güçlü rezervlere sahip olmasına rağmen, bankaya uygulanan yaptırımlar ve ülkenin SWIFT sisteminden büyük oranda çıkarılması nedeniyle rezervlerin pratik olarak önemi azalmış durumda. Bu nedenle, Rus Merkez Bankası büyük bir faiz artırımına gitti. Rusya bu sorunu aşma yolunda kendi geliştirdiği mekanizmaları kullanabilir ama uluslararası alanda etkinliği elde etmesi çok zor görünüyor.” şeklinde konuştu.

“Finansal zorluklar büyümeyi yavaşlatıyor”

Küresel ekonomi kapsamında Türkiye’ye konusunda aktarımlarda bulunan Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Çalışır, “Ekonomiye dair Uluslararası Kuruluşların Raporlarını incelediğimizde bu ve benzer revizyonların sadece Türkiye ile sınırlı olmadığını rahatlıkla görebiliriz. Söz konusu Rapora göre, 2021 yılında beklentilerin üzerinde  güçlü bir büyüme kaydetti.  Türkiye ekonomisinin 2022 yılında artan yurt içi makroekonomik ve finansal zorlukların büyümeyi yavaşlatması ile birlikte daha düşük bir hızda büyümesi olasılığına yer verilmiştir.” diye konuştu.

Türkiye’nin Ekonomik Mücadelesi

Konuşmasına Türkiye’yi değerlendirerek devam eden Prof. Dr. Çalışır, “Para politikası ayarlarında sıklıkla yapılan değişiklikler ile geçtiğimiz Eylül ayından bu yana gerçekleştirilen bir dizi faiz indirimi, Türk Lirası’nın tarihteki en düşük seviyelere inmesine ve enflasyonun rekor seviyelere yükselmesine yol açmıştır.” dedi ve ekledi “2021 yılında ihracatta ciddi bir artış yaşanmasına rağmen, bahsedilen olumsuzluklar Türkiye’deki yoksul hane halkları için reel gelirleri aşındırıcı sonuç üretmiştir.”

Covid-19 ve Türkiye

Son olarak yaşanan salgının ülkemize olan etkilerini değerlendirerek konuşmasına devam eden Prof. Dr. Çalışır, “Covıd-19 pandemisinin etkileri henüz giderilememiş olması da yoksullukla mücadeleyi olumsuz etkilemiştir bununla birlikte, “Pandemi ile ilişkili mali destek tedbirleri bu etkilerin biraz hafifletilmesine yardımcı olsa da, pandeminin 2020 yılında yaklaşık 1,6 milyar insanı daha 5,50 dolarlık yoksulluk sınırının altına ittiği ve Türkiye’nin 2019 yılında yüzde 10,2 olan yoksulluk oranını yüzde 12,2’ye yükselttiği tahminleri çeşitli kaynaklarca dile getirilmiştir.” ifadelerini kullandı.

ad826x90
YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

MUFAM’da Enflasyonun Para ve Maliye Politikasına Etkisi Konuşuldu

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.