DOLAR

40,2607$% 0.13

EURO

46,7252% 0.08

STERLİN

53,9495£% 0.21

GRAM ALTIN

4.319,39%0,53

ÇEYREK ALTIN

7.014,00%0,24

BİTCOİN

4784025฿%1.45105

Sakarya AÇIK 33°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Arifiye’li Gözü ile Avrupa Ülkeleri izlenimleri…

Sakarya Üniversitesi Öğrencisi Arifiye Haber Sitemizin Fahri Foto Muhabirlerinden Eyüp Öztaş Avrupa Ülkerine yaptığı geziler ile ilgili izlenimlerini haber sitemize değerlendirdi.

Eyüp Öztaş’ın Avrupa Ülkerine yaptığı gezi izlenimleri…

Hollanda

Hollanda Doğal güzellikleri , sessiz huzurlu sokakları ile gezdiğim ülkelerin en etkileyicisiydi.

Sokaklarda sabahın erken saatlerinde başlayan günlük hayatın koşuşturmasından akşam saatlerinde koşuşturmanın bitmesine kadar her şey rutin bir nizam içinde. Roermond , Venlo , Maastricht ve Amsterdam olmak üzere dört tane şehirini gördüm ve hepsi için ortak olarak söyleyebileceğim ilk şey ; belli bir mimari anlayışla yapılmış birbirinin aynısı binalardan oluşmuş sanki bir simülasyonda tek tek tüm şehir tasarlanmış gibi bir yapıya sahip olmaları.

Göze hitap eden şehir düzenleri heryerde…

Ülkede genel olarak bisiklet kültürünün çok düzenli bir şekilde yaygın olması ise Hollanda için söyleyebileceğim ve ilk fark ettiğimde çok şaşırdığım ikinci deneyim. Bisiklet Hollanda’da araba gibi bir ulaşım aracı ve kullanan herkes kurallara harfiyen uyuyor ve haliyle herhangi bir aksilik olmuyor.

Amsterdam ise Hollanda’nın genel değerlendirmesinden çok ayrı bir değerlendirmeyi hak ediyor. Kanalın etrafında yerleşen ve uzayan şehir kesinlikle tarihi ve zemin alanı az fakat yüksek binalarla estetik bir şölen haline gelmiş.

Zaandamdaki lego evler , Zaanse Schans’daki eşsiz göl manzarasıyla yel Değirmenler’i ile birlikte Hollanda bütünüyle mükemmel bir ülke.

Söyleyebileceğim tek olumsuzluk dengesiz hava durumları. 15 dk arayla yağmurlu , fırtınalı ve en sonunda yakıcı bir güneşli havayla karşılaşmak gerçekten zorlayıcı ve şaşırtıcı bir deneyimdi

Fransa

Başkent Paris Avrupa’da kesinlikle görülmesi şehirlerden birisi bence… İnsanları genel olarak soğuk ve milliyetçi. İngilizce sorduğunuz bir soruya özellikle Fransızca cevap almak ilk defa denk gelenler için gerçekten şaşırtıcı…

Onun haricinde ise şehir genel olarak Eyfeliyle Louvre müzesiyle Seine nehrinin kenarındaki yürüyüş rotasıyla tam bir masallar şehri gibi. Gündüz vakti ayrı güzel gece vakti ayrı güzel. Ama gezi için gece tercih edilmesi çok daha mantıklı bir karar Paris için.

Şehirin genelinde kötü bir koku hakim olmakla birlikte metro istasyonları ve havalandırmasız trenleri tam bir eziyet haline geliyor. Gece serinleyen bir havayla ve biraz daha hakim olan rüzgarla kötü koku biraz daha makul bir hale geliyor, ayrıca gece Seine nehirine yansayan şehirin ışıklarıyla yürüyüş yapmak kesinlikle çok iyi bir aktivite… Eyfelin ışık şovuna denk gelmek , Louvre müzesini ışıklandırmasıyla görmek kesinlikle paha biçilemez bir deneyimdi.

Paris için son olarak söyleyebileceğim birkaç kötü durum ise ; haberlerde dolaşan ve her büyük Avrupa şehrinin gerçeği olan hırsızlık olayına karşı sürekli tedirgin ve temkinli dolaşıyor olmanız.

Havalimanı konusunda da çok dezavantajlı durumlara sahipler. İstanbul Sabiha Gökçen havalimanıyla kıyaslayabileceğimiz bir havalimanı olan Paris Orly havalimanına sabah 6’da olan Barselona uçağım için önceki gece saat 22 civarı gittim…

Gittiğimde ise çok ıssız bir havalimanıyla karşılaştım. Temizlik görevlileri ve bir kaç güvenlik memuru dışında hiç çalışan görmedim havalimanında. Uçuş kapıma gitmek için güvenlik kontrolüne gittiğimde ise havalimanının kapandığını sabaha karşı 03.30 da açılacağını ancak o zaman kontrolden geçip kapıya geçebileceğim söylendi. Ve sabah uçağına binecek belkide yüzlerce insanla birlikte kısıtlı bir alanda sabahlamak zorunda kaldık. Güvenlik ise gece boyunca sadece bi iki tur atan asker ve polislerle sağlanıyordu…

Kapanış için kötü bir deneyimdi gerçekten

İspanya

İspanya’da Başkent Barselona kesinlikle Avrupa’da gördüğüm en düzenli şehirler arasında.

Şehir komple kare bloklar şeklinde planlamış. Plaza de Catalunya şehirin en merkez noktası. O noktadan Barselona’nın e doğu noktasına doğru düz bir ana cadde üzerinde onlarca blok geçerek hiç sıkılmadan yürüyebilirsiniz.

Şehirdeki genel hava gerçekten çok olumlu. Her blokta ihtiyacınızı karşılayacağınız market olur, restoran olur, alışveriş mağazası olur, mutlaka mevcut.

Yerel halkın İngilizce seviyesi biraz düşük. Anlaşmada zorluk çeksenizde Türkiye’den geldiğinizi söylediğiniz anda tebessüm eden bir yüzle ve çat pat bir Türkçeyle sizle muhabbet etmeleri çok mutlu hissettiren bir davranış.

Şehir genelindeki Gaudi eserleri başta olmak üzere mimari eserler gerçekten etkileyici. Casa Battlo , Sagrada Familia , Katalonya Ulusal Sanat Müzesi , Zafer takı , Barselona pavilyonu kesinlikle görülmesi gereken yerlerden biri.

Akşam gün batımında ise Parc Güell ya da Bunker del Carmel tepesinden şehirin genel silüetini izlemek çok keyifli bir aktivite.

Gece vakti de Barselona’da sahili hem şehirin ışıkları eşliğinde hemde sakin deniz kenarıyla adeta bir görsel şölen.

Barselona’da toplu taşıma sistemi kesinlikle çok iyi gelişmiş. Şehirdeki her turistik noktaya gideceğiniz metro hattı mutlaka mevcut. Bu da günlük yürüme mesafesini baya kısaltıyor.

Son olarak Barselona içinde sürekli tedirgin ve temkinli gezme durumu hakim. Bu durumu Viyana uçuşum için gittiğim Barselona havalimanında bile hissettim

Avusturya

Yeşil ormanlarıyla , Avrupa’da içtiğim en lezzetli suyla açık ara doğallığına en hayran kaldığım ülke. Aynı zamanda Mauthausende ziyaret ettiğim nazi kampından dolayı en çok kötü etkilendim.

Nazi kampında hitlerin Avrupa’daki neredeyse her ülke vatandaşına nasıl eziyet ettiğini zamanında insanları nasıl diri diri yaktığını canlı yerinde görmek gerçekten üzücü bir deneyimdi.

Ama genel olarak baktığımda Viyana sokakları olsun , Burggarten sarayı olsun çok sayıda mimari anlamda da tarihi anlamda da etkileyici turistik yerleri mevcut.

Yine Viyana sokaklarında 1683 yılından kalma Türkenkugeln (Türk topları) nı görmekte aynı zamanda tarihin bir kısmında orda olduğumuz gerçeğide etkileyici bir deneyimdi.

Avusturya’ya en son genel olarak baktığımda ise çok sayıda Türk’le denk gelebilme olasılığı olduğu , Türkiye’den izler taşıyan çok güzel ve doğal güzellikleri olan bir ülke.

Çek Cumhuriyeti

Viyana’dan Praga otobüsle ulaşmamdan dolayı ( özellikle otoban çalışmasından dolayı çoğunlukla köy yollarından geçtiğimizden) kesinlikle kırsal kasaba tarafları tam bir kafa dinlemelik yerler. Düzen her Avrupa şehirinde olduğu gibi burada da son derece üst seviyede.

Prag’a doğru yaklaşınca da Tuna’ın etrafında konumlanmış o tarihi dokuyu görünce heyecan çok daha artıyor. Prag ana tren istasyonundan kısa bir yürüme mesafesiyle şehirin ana arterine ulaşılabiliyor. Ana arterden de aşağı doğru yürüyerek şehirin en etkileyici turistik merkezleri olan ; Powder Tower , Astronomik Saat Kulesi , Prag Kalesi , Charles Köprüsü üzerinden devam ederek Charles Square parka oradan da akşam gün batımında dans eden evleri görmek üzere bir rota takip ettim.

Akşam olduğunda ise şehir ışıkları eşliğinde Tuna nehrinin kenarında yürüyüş yapmak şehirin manzarasını izlemek gerçekten çok etkileyici.

Genel olarak pahalı bir şehir olmasına rağmen yöresel lezzetlerinin fiyatları biraz daha makul seviyede. Tredelnik tatlısı mutlaka denenmesi gereken tatlardan birisi Prag içinde.

Genel olarak Prag’ı değerlendirmek gerekirse de gündüz de gece de ihtişamıyla büyüleyen harika bir şehir. Fakat insanlar Sovyet insanlarının soğukluğunu andırmakla birlikte mesafeliler. Şehir gece yarısına doğru iyice tehlikeli bir hal almaya başlıyor. Kalabalık yerlerde kalmanın faydası var.,

Lüksemburg

Lüksemburg yapı olarak baktığımızda küçük bir ülke hatta aynı zamanda başkent Lüksemburg şehride küçük bir şehir.

Şehirde genel olarak buruna güzel gelen bir koku hakim. Şehir doğal güzellikleri ve birbirine benzeyen yapılarıyla estetik binalarla çok güzel bir havaya sahip.

Ulusal askeri anıtı , Ducal sarayı , Pont Adolphe köprüsünde yürüyüş , Nötre dame katedrali… Lüksemburgta kesinlikle yapılması ve görülmesi gereken yerler.

Şehiri komple yürüyerek gezmek mümkün. Meydandan başlayıp Grund bölgesinde tam bir tur atarak saydığım çoğu turistik yeri gezmek yaklaşık olarak 4-5 saatinizi alır. Fakat günün sonunda harikülade bir şehir deneyimi elde etmemeniz mümkün değil.

Almanya

Gelirken Düsseldorf Havalimanında dönerken ise Köln Bonn Havalimanında çok sayıda Türk çalışan ve Türkçe uyarı levhalarıyla karşılaştığım ve memleketten yaklaşık üç bin kilometre uzakta böyle bir manzarayla denk gelmiş olmanın şaşkınlığıyla gezmeye başladığım ilk Avrupa ülkesi.

Düsseldorf şehir yapısı olarak tipik Alman şehiri tasvirime uyan bir şehir oldu. Düzen yine hat safhada. Trafik kuralları çok düzenli. Köln ise daha fazla İstanbul Kadıköy’e benzettiğim bir şehir oldu.

Almanya’da en etkilendiğim yapılardan birisi de kesinlikle Köln’de gördüğüm Köln merkez camiydi. Türkiye’de kolonların üzerine oturtulmuş standart cami mimarisinden sonra böyle bir cami görmek gerçekten çok etkileyiciydi.

Gördüğüm üçüncü şehir olan Bielefeld ise bana Almanya’nın iklimi hakkında yaklaşık bir fikir veren şehir oldu. Genellikle dik beşik çatılı evlerin şehire hakim olmasıyla o bölgenin yağmurlu ve karlı geçen bir kış iklimine sahip olduğunu hemen tahmin etmiştim.

Zira Eylül ayında bile ansızın fırtınalı yağmurlar yağması fikrimi biraz daha destekledi. Genel olarak kasaba havası olan bu şehirde gece de olsa rahat huzurlu bir yürüyüş yapmak mümkün.

Almanya’daki son şehirim Berlin’e ise Prag’dan otobüsle yaklaşık 6 saatlik bir yolculuktan sonra ve bir sınır kontrolüyle ulaşıyorum. Gece yarısı Çek Cumhuriyeti- Almanya sınırında yapılan sınır kontrolünde otobüsümüze alman polisler geliyor. Otobüste kontroller çoğu kişide hızlıca ilerlerken bana sıra gelince pasaportumun bir ön sayfasına bir vize sayfasına bir arka sayfalardaki damgalara ve en son yine vizeye bakıp telefonla vizeyi taratarak sonlanan diğer herkese göre çok daha uzun ve gergin olan bir sürece sebep oldu.

Berlin’e ulaştığımda ise kesinlikle bir ülkedeki başkent soğukluğunu hissettim her anlamda. Hava gerçekten buz gibiydi aynı zamanda şehirde. İş gidiş saati olmasına rağmen şehirde yoğunluk asla yoktu ve çok az sirkülasyon vardı. Brandenburg kapısı gibi turistik yerlerde bile az bir kalabalık olması beni şaşırtmıştı açıkçası. Almanya’da kapanışı ise Berlin Central Hauptbahnhofta yapıyorum. Düsseldorf istikametindeki trenimde dahil olmak üzere istasyonun bilgilendirme ekranında denk geldiğim çoğu tren ya rötar ya da iptal durumuyla karşı karşıyaydı. Alman disiplinini nazaran az gördüğüm sınırlı yerlerden birisi oldu tren istasyonları.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Arifiye Din Görevlileri Derneği Başkanına ziyaret