17 AĞUSTOS’U UNUTMA!

Sakarya Halk gazetesi Köşe Yazarı Mehmet TAŞTAN’ın bu hafta köşesinde yayımlanan yazısı…

17 AĞUSTOS’U UNUTMA!

Bu acıyı ve bu tarihi unutmak kolay değil…

Asla da unutulmamalı!

17 Ağustos 1999’da Marmara Bölgesini etkisi altına alan ve 45 saniye süren deprem sonrası, Resmi bilgilere göre 17.480 kişi öldü, (2010 yılında yayınlanan Meclis Araştırması Raporu’nda ölen kişi sayısı 18.373 olarak güncellendi.)23.781 kişi yaralandı, 505 kişi sakat kaldı, 285.211 ev, 42.902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise sayının daha da fazla olduğu söylenir.

Bu deprem bize hayatın hayal olduğunu bir kez daha göstermişti.

Bir anda yok olan bir şehrin sokaklarında, ‘orada kimse yok mu ?’ diye bağıran, çığlık seslerini duyarak, ceset kokuları içerisinde, bir çare üretememenin verdiği acı ile dolaşmak zorunda kalmıştık.

Varlık ile yokluğun bir hiç olduğunu da gördük…

17 Ağustos’u Sakarya’da yaşadım!..

İlk ekranlarda gördüğümüz yıkılan Arifiye Otoban köprüsü üzerinden deprem olmadan on dakika önce geçmiştim.

Rabbim bizi o deprem de muhafaza etti ama ilimiz deprem bölgesinde ve tekrarının olmama garantisi yok.

Yapılması ve alınması gereken tedbirler vaktin de alınmalı, aynı acı tablolar bir daha yaşanmamalı!

Şehirler yeniden inşa edildi, deprem izleri ortadan kalktı…

Ama ya yaşananlar, yaşanan acılar!..

Deprem de hayatını kaybeden canlarımızı rahmetle yâd ediyorum,

Mekânları cennet olsun…

İNCE İNCE MEMLEKET HAVASI!

Siyasi arena da gündem bu hafta Eski CHP Yalova Milletvekili ve partinin son Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce oldu.

Muharrem İnce Cumhurbaşkanlığı adaylığı öncesi ve sonrası sol cenahta renkli bir figür oldu.

CHP içinde izlenen yanlış politikalar sonrası oluşan küskünlerin birçoğu Muharrem İnce ile birlikte partiyi fabrika ayarlarına döndürmenin peşinde koştular ama nafile…

CHP’den ayrılıp parti kurması beklenen Muharrem İnce yaptığı açıklama ile “Bin Günde Memleket Hareketi”ni, 4 Eylül’de Sivas Kongresi’nin yıl dönümünde, Sivas’tan başlatacağını açıkladı.

Sivas’tan başlatılan bu hareketin,işgal halinde olan bir memleketi mi, yoksa CHP’den ülkeyi kurtarmak için mi,olduğunu tam da anlayamadım?

“Bin Günde Memleket Hareketi”  ile ne olur?

Yakın zaman da partilerinden kopup ayrılanlar ne yaşadı ise  o olur.

Sahneye çıkan yeni oluşumların hemen hepsi kendilerini farklı kılma adına mevcut olan hem muhalefeti, hem de iktidarı suçluyorlar…

Yandık, battık, kül olduk sözleri ile kadrolarında yeni yüzlerin olacağını, genç bir kadro ve bayanlara ağırlık vereceklerini, iktidara geldiklerinde de  bir anda millet olarak uçacağımızı belirtiyorlar…

Memleket için ise bizim bilmediğimiz,söyleyebilecekleri yeni bir ifadeleri yok!

Tek dertleri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı o koltuktan nasıl indiririz?

Görünen o ki Muharrem İnce, 4 Eylül’de Sivas’tan başlayarak ve bin günde tüm memleketi gezerek, siyasi hayatının son günlerine doğru, ‘ince ince bir memleket havası’ alacak…

BİDON KAFALI JOE BİDEN!

15 Temmuz yaşandıktan sonra ülkemize son ziyaretini ABD Başkan yardımcısı sıfatı ile gerçekleştiren Joe Biden’i o zaman hak ettiği bir şekilde vali yardımcısı karşılamıştı…

Bu ziyaretinde bombaladıkları meclisi gezmiş ve saçmalamıştı; ’Ziyarette geç kaldığım için üzgünüm.

Amerika’nın darbeden haberi yoktu. Biz 15 Temmuz’u internet oyunu gibi bi şey sandık. Türkiye’nin en büyük dostu Amerika’dır. ’gibi…

Onca yaşanılan ve yaşatılandan sonra milleti kör, âlemi sersem sanmıştı!

Bu saçmalamalardan uslanmamış, yine saçmalamış!

ABD’de bir televizyon kanalına  “Bence yapmamız gereken ona (Erdoğan’a) karşı farklı bir yaklaşım izlemek. Muhalefetin liderlerini desteklediğimizi açık şekilde belirtmeliyiz. Açıkça pozisyonumuzun parlamentoda da yer edinmek isteyen Kürt nüfusun entegrasyonunu sağlamak olduğunu söylemeliyiz. Yanlış olduğunu düşündüğümüz şeyler hakkında sesimizi çıkarmalıyız. Yaptıklarının bedelini ödemeli. Bazı silahları ona satıp satmayacağımızla ilgili, bir bedel ödemeli. Özellikle de üzerinde F-15 uçurarak çözmeye çalıştıkları bir hava savunma sistemleri olduğunu düşündüğümüzde. Bunlar hakkında çok endişeliyim.”

“Ama hâlâ, geçmişte yaptığım gibi, onlarla (muhalefet) doğrudan iletişimde olup, hâlâ var olan unsurlarını destekleyip onları Erdoğan’ı mağlup etmeleri için cesaretlendirebiliriz. Darbe ile değil, darbe ile değil, seçimle.”

“(Erdoğan ve partisi) Dağıldı, İstanbul’da dağıldı, peki biz ne yapıyoruz? Oturup teslim mi olacağız? …’’

Az kaldı Bidon Kafalı Joe Biden!

Hem teslim olacaksın, hem de dağılıp yok olacaksın.

Önce seni gibi düşünen içimizdeki bidon kafalıları temizleyelim, sonra sıra sende!

GEREKSİZ RANDEVU POLEMİĞİ!

Son günlerde şehirde bir randevu krizi yaşanıyor.

Bu şehirde Bakanlık yapmış olan Ersin Taranoğlu’na, Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce tarafından randevu verilmediği ile ilgili…

Büyükşehir yazılı bir randevu talebinin olmadığını söylüyor…

Eski bakan ise sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar ile yazılı olmasa da böyle bir talebin yapıldığını yazıyor, hatta geçmişte eski Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nun da randevu vermediğini belirterek…

Anladığım kadarı ile konu biraz da Sakaryaspor ile ilgili…

Randevu polemiği bugünler de şehir için çok ucuz bir söz dalaşı…

Eski Bakanımızın randevu almasına bile gerek yok…

İstediği zaman Başkan Yüce’yi arayıp görüşebilmeli…

Tanıdığım Başkanımız Yüce, bu konu da en hassas olan insanlardan biridir.

Konu Sakaryaspor ise orada bir kulüp var, eksik yanlış neyi görüyorsak gidip bilgiyi doğru adreste paylaşmalı, kulübün yanında olmalıyız…

Başkan Yüce’de imkânları ölçüsünde kulübe destek olmaya, sahip çıkmaya çalışıyor…

Madem kulüp için ciddi projeleriniz var,

Yıllardır Sakaryaspor için sahipsizlik tartışmasını şehirde niye yaşatıyorsunuz?

Başkan Yüce ile görüşmeye değil,gidin kulübe sahip çıkın…

İnşallah son kongreden Sakaryaspor içi hayırlı bir tablo çıkar…

BAŞKAN SOYKAN’DAN ANLAMLI HATIRA

Kuzuluk’ta bulunan Prof.Dr. Ramazan Ayvallı Hocamız ile Akyazı Belediye Başkanımız Bilal Soykan beye geleneksel ziyaretimizi gerçekleştirdik.

Başkanımız yaptığı çalışmalar hakkında kısa bir bilgi verdi.

Akyazı Belediyesinde yaşanan ekonomik sıkıntıyı bir nebze de olsa bir düzene koyduklarını anlattı.

Gördüğümüz o ki Akyazı’da güzel günlere doğru yola çıkmış durumda.

Güzel bir sohbet sonrası, Başkanımız Soykan, bizlere anlamı çok büyük olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın müze olan Ayasofya’nın,(Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi) camiye çevrilmesi ile ilgili imzaladığı kararını çerçeveli hali ile takdim etti, sağolsunlar…

Kaynak ve yazının tamamı

http://www.sakaryahalk.com/m-17-agustos-u-unutma-4813.html