34,2452$% 0.28
37,6376€% -0.37
45,0841£% 0
2.921,73%0,22
4.978,00%0,00
2126739฿%0.76599
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Oğuz Karabay ve Prof. Dr. Mustafa Altındiş 1 Aralık Dünya AIDS günü dolayısıyla açıklamalarda bulundu.
AIDS, HIV (İnsan İmmunyetmezlik Virüsü) olarak adlandırılan bir virüsün yol açtığı bir hastalık. 1980’li yıllardan beri tüm dünyada bilinen HIV enfeksiyonunun sıklığı yıllar içinde artmaktadır. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre, dünyada yaklaşık 36 milyon AIDS hastası bulunuyor. Bunların neredeyse 2 milyonu yeni elde edilmiş enfeksiyondan oluşmakta.Hastalık yılda bir milyon ölüme neden olmakta.
Türkiye’de durum nasıl
Türkiye’de hasatlığın görülme sıklığının az olduğunu kaydeden SAÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Oğuz Karabay şunları söyledi:
“Türkiye hala dünyada HIV/AIDS açısından hastalığın az sıklıkta görüldüğü ülkeler arasında değerlendirilmektedir. Gerçekten Türkiye’de Afrika, ABD, Orta Asya, Rusya ve Ukrayna merkezli verilerinin çok altında hasta sayısına sahibiz. Bu durum bizim için bir şanstır. Doğru bilgilenme ve tedbirlerle gelecek kuşakların hastalığı almamasını sağlayabiliriz. Ancak son 10 yıl içinde hastalığın ülkemizdeki sıklığı bir yükselme eğilimi dikkati çekmektedir. Sağlık Bakanlığın verilerine göre 2015 yılında 1500 civarında AIDS vakası bildirilmiştir. Bu vakaların yüzde 15i’ yabancı uyruklu ve % 83’ü erkek olup hastalık ülkemizde hastalık en sık 25-34 yaş grubunda saptanmaktadır.”
Nasıl bulaşır?
Hastalığın bulaşma yollarıyla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Karabay şöyle devam etti:
“Hastalığın en sık bulaşma yolu korunmasız cinsel temas ve enjektör paylaşımıyla yapılan damar içi madde kullanımıdır. Bir başka bulaş yolu da HIV pozitif annenin gebelik/emzirme sırasında bebeğine bulaştırmasıdır. AIDS’de etkeni hiç almadan bulaşın engellenmesi çok önemlidir. Önlenebilir bir hastalık olan HIV /AIDS ile mücadelenin en etkili yolu, korunma önlemleri uygulamaktır. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. AIDS hastasıyla birlikte oturmak, yemek yemek, aynı iş yerinde çalışmak, aynı okulda okumak, el sıkışmak, tokalaşmak, telefon, kitap, defter gibi araçları, ortak duş-banyo alanlarını ve tuvaletleri kullanmakla, aynı kaptan yemek yemekle, aynı çatalı, kaşığı kullanmakla bulaşmaz.”
Tedavisi var
Hastalığın günümüzde tedavi edilebildiğine dikkat çeken SAÜ Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Altındiş şunları ifade etti:
“HIV/AIDS hastalığı için bugün oldukça etkin antiviral ilaçlar geliştirilmiştir. Bu ilaçları uygun şekilde kullanan AIDS hastası toplumdaki normal yaşam uzunluğu kadar yaşayabilecektir. Bugün tedavi ile HIV/AIDS hastası normal yaşamını sürdürebilmektedir. Ancak burada en önemli sorun hastaların tedaviye uyum göstermeleridir. Uyumlu hastalarımız 70-80 yaşlarına ulaşabilmektedir.
AIDS’in tedavi edilebilir viral bir hastalık olduğunun bilinmesi ve toplumda da bu bilincin oluşturulması çok gerekli ve önemlidir. Aksi takdirde hastalığı adeta ´öcü´ gibi gösterilmesi bu hastalığa bir şekilde yakalananların dışlanmasına neden olmaktadır. Oysa bu hastalığa yakalananlar için özellikle ilk günlerde psikolojik destek kritik öneme sahiptir. HIV/AIDS hastalarının toplumdan dışlanması ve damgalanmalarının engellenmesi adına hem topluma hem de sağlık çalışanlarına büyük görevler düşmektedir. Ülkemizde Sağlık Bakanlığımız bir çok ülkeye rol-model olabilecek şekilde, AIDS hastalarının damgalanmadan uygun tedaviyi almaları adına oldukça etkin önlemler almıştır.Hastalık yokmuş gibi davranmanın veya üstünü örtmenin hasta bireylerin uzun dönemli sağlık durumları ve halk sağlığı açısından çok daha ağır sonuçlar doğuracaktır. ”
Ne yapmak gerekli?
HIV açısından kendini risk altında hisseden herkesin bir sağlık kuruluşuna giderek test yaptırması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Altındiş, HIV pozitifliği saptananlar derhal tedavi olmaları gerektiğini söyledi. Altındiş, erkenden başlanan tedavinin başarısı çok daha iyi olduğunu sözlerine ekledi.
Halkın AIDS konusunda bilgilendirilmesinin gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Altındiş “Halkın AIDS’e yol açan HIV’e karşı korunma yöntemleri konusunda bilgilendirilmesi gereklidir. Tek eşliliğin yanı sıra, riskli cinsel temasta doğru kondom kullanımı, hastalığın cinsel yolla bulaşmasına karşı en güvenli ve basit korunma yollarıdır. HIV/AIDS’in topluma anlatılabilmesi ve bulaşmanın hangi yollarla olacağının gerek örgün eğitimle gerekse yaygın eğitimle verilmesi önemlidir. Bu aşamada basın organlarına çok iş düşmektedir” ifadelerini kullandı.
Bankacılıkta Ar-Ge ve Girişimcilik Konuşuldu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.