34,8182$% 0.31
36,7602€% -0.17
44,3177£% -0.11
2.953,51%0,65
4.907,00%0,79
3446874฿%-1.96321
Sultan II. Abdülhamid Hân, çok iyi bir eğitim aldı. Arapça, Farsça, Osmanlı Edebiyatı ve diğer İslâmi İlimleri de öğrendi. Sultan, takva ve dindarlığı sebebiyle halk arasında veliyyullah olarak biliniyordu. 31 Ağustos 1876’da Osmanlı tahtına çıkan Abdülhamid Hân, dış ve iç düşmanların bütün gayretlerine rağmen, 27 Nisan 1909 yılına kadar 33 yıl boyunca Osmanlı tahtında oturmayı başardı. 27 Nisan 1909’da tahttan indirilip, Balkanlı eşkıyanın yağmasına açılan Yıldız Sarayı’ndan ayrılırken; “Devleti 10 yıl idare edebilirlerse bir asır idare ettik diye sevinsinler.” keramete benzer tarihî sözünü söyledi. 10 Şubat 1918 günü Beylerbeyi Sarayı’nda 75 yaşında vefât etti. Divanyolu’nda olan Sultan II. Mahmut Hân Türbesi’ne defnedildi.
(Türkiye Takvimi)
Halifelik ve hilafet makamı
Hilafet makamının mazisi Resûlullahın (sallallahü aleyhi ve sellem) vefatı sonrası halife olarak seçilen Hazret-i Ebu Bekri Sıddık’ın (radıyallahü teâlâ anh) devrine kadar gitmektedir.
Halife, Arapça bir kelime olup manası yerine gelen kimse demektir. İslamiyette ise Hazreti Muhammed’in (aleyhissalatü vesselam) vekili olarak, Müslümanların imamlığını ve koruyuculuğunu yapmakla vazifeli kimse demektir. Bu sebeple Eshab-ı kiramın söz birliği ile Resûlullahın yerine seçilen Hazret-i Ebu Bekir (radıyallahü teâlâ anh), Resûlullahın ilk halifesi oldu ve idareyi ele aldı.
Bundan sonra İslâm devletinin reisi, ister seçimle, ister vasiyetle, ister “zorla” başa geçsin, belirtilen şartlara haiz ise halife diye zikredildi. Dört büyük halife (Hazreti Ebu Bekir, Hazreti Ömer, Hazreti Osman, Hazreti Ali) ve Hazreti Hasan efendilerimizden sonra (radıyallahü anhüm) Hazreti Muaviye (radıyallahü teâlâ anh) vesilesiyle hilafet Ümeyyeoğulları’na geçti ve bir asra yakın Emevi Devleti hükümdarlığında devam etti. Daha sonra ise Haşimoğulları’nın yani Abbasilerin kontrolünde, Hülagu’nun Bağdat’ı işgal etmesine kadar Abbasi Devleti nezdinde devam etti.
1258 senesinde Bağdat’ı işgal etmekle yetinmeyen Hülagu, bütün halkı kılıçtan geçirdi. 37’nci ve son Abbasi Halifesi Mustasım’ı esir edip, aman dilediği hâlde, feci şekilde öldürdü. Abbasi ailesinin büyük küçük bütün fertlerini, katlettirdi. Hilafet yok olmanın eşiğine geldi ve sâdık bir adamı sayesinde mezalimden kurtulan şehzade olmasaydı daha on üçüncü yüzyılda tarih sahnesinden silinecekti.
Yazının devamı
http://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/mehmet-fatih-oruc/595451.aspx
SASKİ’den Arifiye’de Üç Mahalleye birinci sınıf içmesuyu
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.