0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Sakarya Halk Gazetesi Köşe Yazarı Mehmet TAŞTAN’ın  bu hafta köşesinde yayınlanan yazısı…

AHMET DAVUTOĞLU VE SAKARYA

Eski Başbakanlardan Ahmet Davutoğlu ilimizi ziyaret etti.

Son dönemlerde yaptığı çıkışlar ve açıklamalar ile ne yapmak istediğini anlamakta zorlanıyorum.

Anadolu Platformunun misafiri olarak geldiği Kuzuluk’ta kendisi ile görüşme fırsatımız da olmuştu.

Lidere sadakat noktasında Başbakanlıktan ayrılırken yaptığı veda konuşması hala hafızalarımızda…

‘’…AK Parti’nin kaderi Türkiye’nin kaderidir, gönül coğrafyamızın kaderidir.

AK yürekli insanların üzülmesini istemiyor,

Cumhurbaşkanının onuru benim onurum,

Partiden yolunu ayıranların karşısında ben dururum diyor…

Cumhurbaşkanı ile birlikte yola çıkmış, kader birliği yapmış, Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık makamlarına yükselmiş, her makamı elinin tersiyle iteceğini ve asla nefis mücadelesi yapmayacağını söyleyen Ahmet Davutoğlu, geçmişinde bunları söylüyor…

Bugün ise Sakarya ziyaretinde yaptığı konuşma da meydan okuyor…

”Biz yeni bir ümit rüzgârı estirmeye, yeni bir gelecek inşa etmeye geliyoruz. Bu milletin üzerine çökmüş karamsarlık bulutlarını dağıtmaya geliyoruz. Çok güçlü bir ekiple geliyoruz. Bu yol birilerinin zannettiği gibi küskünlerin yolu değil hiç kimseye küsmeyenlerin yoludur ”diyor.

Şimdi sormazlar mı, hani partiden yolu ayırmak yoktu?

Ak Parti Gönül coğrafyamızın bir partisiydi!..

Dünden bugüne, ne değişti?

Star Gazetesinde Ersoy Dede köşesinde sormaya başlamış bile…

‘’…Apaçık meydan okuduğunu ve yeni bir hareket başlattığını ilan etmesine rağmen Ahmet Davutoğlu ve arkadaşları neden AK Parti’den istifa etmiyor? Partiden atılıp mağduriyet devşirme peşindeler mi acaba? Peki kendisini takip eden kitleye de ayıp olmuyor mu artık? Yani biri çıkıp da Davutoğlu’na; “Arkadaş sen bile hâlâ Erdoğan’la pazarlık kartını açık tutmaya çalışırken benden neyin desteğini istiyorsun” derse, ne cevap verecek acaba? …‘’

Sakarya ziyaretiniz de yola çıktığınız arkadaşlara bakınca görüyoruz ki altlarından koltukları alınan, mevki ve makamı nefis yapan insanlar…

Yola çıktığınız bu insanlarla millete bir ümid olacağınızı zannediyorsanız yanılıyorsunuz.

Ümid olmaktan ziyade, bir bölen olarak tarihin tozlu sayfalarında yerinizi alırsınız…

Yol yakınken yapmanız gereken ‘’Gönül Coğrafyamızın kaderi ‘’ dediğiniz Ak Partinin içerisinde son nefese kadar onurlu bir duruş ile durarak, Cumhurbaşkanı ile var olduğunu söylediğiniz vefa ilişkinizi tazeleyerek sürdürmenizdir…

Cumhurbaşkanın hainlik ifadesini, Gönül Coğrafyamızın kaderi dediğiniz Ak parti için yapılan yanlışlar ve ihanetler için olduğunu da unutmadan…

İnanıyorum ki siz de attığınız bu adımla,hiçbir yere varamayacağınızın farkındasınız…

ZAFERLERİMİZ VE ŞEHİDLERİMİZ!

Sultan Alparslan’ın bundan 948 yıl önce 26 Ağustos’ta bir Cuma günü başlattığı Malazgirt Ovasında 100.000 Bizanslıya mezar olan ve Bizans İmparatorunun da esir olduğu Malazgirt Meydan Muharebesinde kazanılan zafer ile Türkler Anadolu’ya yerleşerek hâkimiyeti sağladılar.

Bir Başka zaferimizde İstiklal Harbinde 26 Ağustos 1922 günü Yunan Ordusuna karşı başlatılan Büyük Taarruz ile oldu. Türk Ordusu, Afyonkarahisar’dan İzmir’e kadar olan bölgeyi 15 gün içinde düşman elinden kurtarırken, Yunan ordusunun yarısı yok edildi.

Biz bu zaferlerimizin destansı hatıralarını, sevinçlerini yaşamak isterken Milli Savunma Bakanlığı’ndan yapılan açıklama ile , ‘Pençe-3 harekâtında çıkan çatışmada 3 asker şehit oldu, 7 asker yaralandı.’ haberi geldi.

Yine hafta içerisinde şehid olan askerlerimiz ve yaralananlar oldu.

Geçmişte yaşanan zaferlerimizde ve bugün hain terör örgütüne karşı vatanın ve milletin bekası için kahramanca mücadele ederken, şehid olan tüm askerlerimizi rahmetle yâd ediyor, geride kalan ailelerine sabırlar diliyorum…

Zaferler kolay yazılmıyor…

Hain terör örgütünün kökü kurutulduğunda verilen bu cansiperane mücadelelerin zafer destanları da asla unutulmayacak…

Kaynak ve Yazının tamamı

http://www.sakaryahalk.com/m-ahmet-davutoglu-ve-sakarya-4231.html