DOLAR

34,3054$% 0.31

EURO

37,5445% -0.07

STERLİN

44,9573£% 0.06

GRAM ALTIN

2.925,56%1,27

ÇEYREK ALTIN

4.957,00%0,97

BİTCOİN

2149693฿%3.36727

Öğle Vakti a 12:56
Sakarya PARÇALI BULUTLU 23°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • Arifiye Haber
  • Gündem
  • Eğitimde ilimizde de istikrarlı başarılara doğru yol alınmasını bekliyoruz…

Eğitimde ilimizde de istikrarlı başarılara doğru yol alınmasını bekliyoruz…

Sakarya Halk Gazetesi Yazarı Mehmet Taştan’ın bu hafta yayınlanan ‘Pazar Yazıları’ köşesi…

AKKUYU NÜKLEER ENERJİ

Dünya kullanıyor, biz kullanamadık…

İçimizde Nükleer santralin ekolojik açıdan tahribata,

Ülkeye Ekonomik anlamda getireceği yüke ve Rusya’ya bağımlı kalacağız gibi endişeler ile karşı çıkılsa da…

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin video konferans yoluyla düzenlen program ile Akkuyu Nükleer Santrali’nin temelini attılar.

Bizde tarihi bir ana hep birlikte şahit olduk.

Dünya da 31 ülkede toplam 444 nükleer santral işletmede bulunmakta…

Maliyeti yaklaşık 20 milyar doları bulacak olan bu yatırım ile Türkiye’nin elektrik talebinin yüzde 10’unu karşılanacak…

Yeni Türkiye’de bundan sonra ülke olarak kendi kararımız, kendimiz veriyoruz…

Kendi Mühendislerimizin de işin içerisinde olacağı bu projenin tamamlanmasında on bine yakın insan iş görecek…

Bu hayırlı projenin bir an önce tamamlanmasını ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum…

SATSO’DA BAŞKAN DEĞİŞTİ

Ertelenen Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasının (SATSO)Meslek Komitesi, Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Meclis Başkanlığı, seçimleri bu hafta yapıldı.9 bine yakın üyesi bulunan ilimizin engüçlü iş dünyası topluluğu SATSO’da önce 34 meslek komitesi için seçimler yapıldı. Yapılanbu seçimlerde 87 kişi meclise girdi. SATSO Başkanlığı için yapılan seçime ise SATSO Başkanı Mahmut Kösemusul ve SATSO Meclis Başkanı Akgün Altuğ aday olarak katıldı. Yapılan seçim sonrası Başkan adayı Akgün Altuğ ikinci kez SATSO Başkanı oldu.

SATSO’nun 22. Başkanı seçilen Akgün Altuğ’a ve ekibine yeni dönemin hayırlı olmasını, ilimiz adına yapılacak olan çalışmalarda başarılar diliyorum…

YENİ İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ

Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü hemşerimiz Pervin Töre hanımefendi kimsenin beklemediği an ve zamanlama ile tayini çıkarak Zonguldak ilimize atandı.

Milli Eğitim camiasında beklenmeyen bu tayin şaşkınlık ile karşılandı.

Bu gibi tayin durumlarında ilk akla gelen siyasetin memnuniyetsizliği olur…

Pervin Hanım siyasetin kurbanı mı oldu bunu zaman gösterecek?

Bir yandan Pervin hanımın gidişine üzülsek de, komşu ilimiz Bilecik’ten ilimize atanan Fazilet Durmuş hanımefendide Bilecik’te sevilen ve başarılı çalışmalara imza atan bir isim…

Bilecik eğitim camiasından görüştüğümüz dostlarımızdan aldığımız sinyaller de olumlu…

Vazifesine çokta hızlı başladı…

Fazilet Durmuş hanımefendiye Sakarya’ya hoş geldin diyor, eğitimde ilimizde de istikrarlı başarılara doğru yol alınmasını bekliyoruz…

YENİ REKTÖR

Yükseköğretim Kalite Kurulu Başkanlığı’na seçilen Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Sakarya Üniversitesi Rektörlüğü görevine veda etti.

Muzaffer Elmas hocamıza bugüne kadar SAÜ’de verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür edelim,Kalite Kurulu Başkanlığında da ilimizi temsilen güzel hizmetler gerçekleştireceğine inanıyoruz.

(YÖK) tarafından Sakarya Üniversitesi’ne en fazla 6 ay görev yapacak ‘Vekil Rektör’ ataması da yapıldı.

2010 yılından bu yana Sakarya Üniversitesi rektör yardımcılığı görevini yürüten Prof. Dr. Mehmet Ali Yalçın YÖK tarafından Sakarya Üniversitesi rektörlüğüne vekâleten atandı.

Vekil Rektör’ün Rektörlüğe atanma garantisi bulunmamakta.

Rektör adayları için başvurular yeni başlıyor…

Rektör adayı gösterilecek isimler arasındaOrhan Torkul, Atilla Arkan, Mehmet Sarıbıyık, Abdulkadir Ardıç. Yılmaz Daşçıoğlu isimleri de ön plana çıkıyor…

KISSADAN HİSSE

Merv şehri kâdısının bir kızı vardı. Ülkedeki, ileri gelen zengin, makam ve mevkı sâhibi kimseler bu kızı isteyince hiç birine vermedi. Bu zâtın Mübârek adlı, bağına-bahçesine bakan bir kölesi vardı. Aradan iki ay geçmiş, meyveler olgunlaşmış, bolluk bereket gelmişti. Efendisi, Mübârek’ten üzüm isteyince, toplayıp geldi. Getirdiği üzüm çok güzel olmasına rağmen henüz olmamıştı, başka üzüm istedi. O da ekşi çıktı. Efendisi; “Bahçede o kadar üzüm var, niçin böyle üzüm getiriyorsun?” demekten kendini alamadı. Mübârek; “Efendim! Ekşisini tatlısını bilmiyorum!” diye cevap verdi. Bağ sâhibi; “Sübhanallah iki aydır bağdasın, daha hangisinin ekşi, hangisinin tatlı olduğunu bilmiyorsun.” diye çıkıştı. Mübârek, onları yemekle değil korumakla vazîfeli olduğunu biliyordu. Efendisi; “Niçin onlardan yemedin?” deyince; “Siz benden bağınızdaki meyvelerin muhâfazasını istediniz. Yeyiniz demeyince alıp yemem uygun olur mu, emrinize karşı gelebilir miyim?” cevâbını verdi.

Efendisi böyle bir hâdiseyle ilk defâ karşılaşmıştı. Mübârek’in bu hâline hayran kaldı. Güvenebileceği birini bulmuştu. Gerçekten onu ve hâlini çok sevmişti. Kölesine dönerek; “Sana bir şey soracağım.” diye söze başladı. Sonra; “Benim bir kızım var, malı makamı yüksek pekçok kimse onu ister. Hangisine vereceğimi, ne yapacağımı bilemiyorum. Bu hususda bir fikrin olur mu? Sen ne dersin?” diye sordu. Mübârek, bu söze karşı şöyle dedi:

“Efendim!.. İnsanlar, dâmâd için; câhiliyye devrinde soya sopa; yahûdîler ve hıristiyanlar güzelliğe, Resûlullah “sallallahü aleyhi ve sellem” zamânında dindârlığa, Allahü teâlâdan korkup, haramlardan sakınmaya bakarlardı. Zamânımızda ise, mala ve makama bakılıyor. Artık bunlardan dilediğini seç.”

Bunun üzerine efendisi:

“Ben dindarlığı ve takvâyı seçiyorum ve kızımı seninle evlendirmek istiyorum. Çünkü sende haramlardan kaçma, dînine bağlılık, iyi hal, emânet ve güvenilirlik gördüm ve bunları sende buldum.” dedi.

O ise, kendisinin köle olduğunu, parayla satıldığını, böyle olunca evlenmelerinin garib karşılanacağını, hem kızın buna râzı olmayacağını bir bir anlattı. Akıl da öyle diyordu. Ancak kâdı kararlı idi. “Kalk eve gidelim.” dedi. Eve varınca hanımına; “Bu sâlih, dindâr, takvâ sâhibi bir köledir. Kızımızı onunla evlendirmek istiyorum, senin fikrin ne?” deyince, hanımı; “Sen bilirsin, fakat bir de kıza soralım.” cevabını verdi. Anne durumu kıza açıp babasının niyetini söyleyince, kızı da bu hususta her şeyi anne ve babasına bıraktığını bildirdi. Kadın kızın râzı olduğunu babasına anlatınca nikahları kıyıldı. Fakat Mübârek, kızın yanına gitmiyordu. Bu hâl kırk gün sürdü. Bir vesîle ile anne durumdan haberdâr olunca dayanamadı; “Kızımızı kölene verdin, aradan bunca zaman geçtiği halde dönüp yüzüne bile bakmadı, bu yaptığı nedir? Bu nasıl iş?” diye şikâyet ve sitemde bulundu. Bunun üzerine kâdı; “Ey Mübârek! Kızıma nâz mı ediyorsun? Niçin yanına gitmiyorsun?” demekten kendini alamadı.

Buna karşılık dâmâd:”Ey müslümanların kâdısı! Ey efendim! Bu nasıl söz? Sizin kerîmenize nâz etmek ne haddime. Lâkin kâdısınız. Ola ki kızınız şüpheli bir şey yemiştir. Şüpheden uzak olmak için bu zamâna kadar bekledim ve ona helâl yemek yedirdim. Belki Allahü teâlâ bize sâlih bir evlâd verir. Bundan başka bir düşüncem yoktur.” dedi.

Kırk gün geçtikten sonra ehline yaklaştı. Haram ve helâle bu derece dikkat ettiği için Allahü teâlâ ona Abdullah isminde bir çocuk verdi. (Bu zat, evliyanın büyüklerinden Abdullah bin Mübarek hazretleridir)

PAZAR TEBESSÜMÜ

Kü­çük Ali­can 5 ya­şı­na ge­lin­ce, birgün hiç ko­nuş­ma­ma­ya baş­lar. Ai­le­si bu du­ru­ma çok üzü­lü­r. Gitmedik hastane ve gös­ter­me­dik dok­tor bırakmazlar. Tam ümit­le­ri ke­si­le­cek­ken, bir sabah kah­val­tı­da çocuk bir­denbire bağırır:
– Ne­re­de bu kah­ro­la­sı şe­ker?
Ba­ba­sı ne­re­dey­se kü­çük di­li­ni yu­ta­cak gibi olur, an­ne­si se­vinç­ten ağ­la­ma­ya baş­lar. Babası sevinçle sorar:
– Yavrum sen ko­nu­şa­bi­li­yor­sun da, şim­di­ye ka­dar ni­ye konuşmadın?
Ali­can asık su­rat­la hemen ce­vap ver­ir:
– Şim­di­ye ka­dar pek ihtiyaç yoktu, her­şey yo­lun­day­dı da on­dan…

ÖZLÜ SÖZ

İnsan İnsana sevdiği kadar destek olur…

Kaynak

http://www.sakaryahalk.com/m-akkuyu-nukleer-enerji-3235.html

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli
Tüm Yorumlar (1)
  • eğitimci
    7 yıl önce
    0 0

    Sayın TAŞTAN mümkünse eğitimle alakalı yazmayın yazdık ça üç beş okuyanınız var eğitimci onları da güldürmeyin. Bir ara yüz yüze geldiğimizde hemşehriniz pervanenin kim olduğunu anlatırım size . Bir daha da sitenizi takip etmeyeceğim . İsmailin sitesi çok belli ediyorsunuz. herkes anlıyor.

Sıradaki haber:

Hextourex Fuarı’nda Sakarya standına yoğun ilgi

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.