“Öykü yazarı değil hikâye anlatıcısıyım”

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Edebiyat söyleşileri dersinde konuşan Arda Arel, “Sürekli hikâyeler anlatıyordum. Anlatırken karşıdaki kişinin verdiği tepkiyi görmek ve onların anlattığımdan etkilenmiş olması beni mutlu ediyordu. O yüzden kendimi öykü yazarı olarak değil hikâye anlatıcısı olarak nitelendiriyorum.” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Büyükşehir Akademi’de dersler devam ediyor. Moderatörlüğünü Hüseyin Ahmet Çelik’in yaptığı ‘Edebiyat Söyleşilerinin’ bu haftaki konuğu Arda Arel oldu. Katılımcılarla öykü yazarlığına nasıl başladığını paylaşan Arel, edebiyat hakkındaki düşüncelerini belirtti.

Öykü formatına daha yakındım
Yazar Arda Arel, “Küçüklüğümden beri hikâye anlatmayı seven biriydim. Sürekli hikâyeler anlatıyordum. Anlatırken karşıdaki kişinin verdiği tepkiyi görmek ve onların anlattığımdan etkilenmiş olması beni mutlu ediyordu. O yüzden kendimi öykü yazarı olarak değil hikâye anlatıcısı olarak nitelendiriyorum. Hikâye anlatma arzum bir forma geçmek istiyordu ve bu en sağlıklı olarak öykü değerini buldu. Şiir yazmayı da denedim ancak kendimi öykü formatına daha yakın buldum. Yazarlığımın öykü ile ortaya çıkacağını bilmiyordum” diye belirtti.

Hikâyenin anlattığı şey insandır
Arel, “Yazarlığa başladığımdan beri sürekli öykü üzerine arayışlarda bulundum. 40 yaşında bile arayışım devam edecek. İnşallah bu arayışım ve heyecanım hiç bitmez. Öykü yazarken ise ufak duygular beni her zaman etkiledi. Ufak dokunuşların hissiyatı ile öyküler yazabildim. Bir arkadaşın diğer arkadaşının omzuna kolunu atmasından hareketle öykü yazabildim. İnsana ait bir şey yakaladıktan sonra ben de öyküm beni nerede heyecanlandırıyorsa oraya yönelmeyi tercih ettim. Çünkü hikâyenin anlattığı şey insandır. En başından beri çağlar öncesinde de günümüzde de insandır” dedi.