Özel Medar Hastanesi Sakarya Diyetisyeni Dyt. Nurdan Kıratlı, Ramazan ayında iftar ve sahura özel beslenme tavsiyelerinde bulundu.
UYARIDA BULUNDU Dyt. Nurdan Kıratlı, “Oruç tutmak sağlıklı kişilerin metabolizmasında herhangi bir değişikliğe yol açmamaktadır. Fakat bazı hastalıklarda örneğin diyabet, karaciğer yetmezliği, kalp rahatsızlıkları, böbrek hastalıkları, yüksek tansiyon, kan sulandırıcı ilaç kullananlar, hamilelik ve hamilelik sonrası dönemlerde sakıncalı olabileceği unutulmamalıdır. Herhangi bir hastalığı olan ya da hastalık şüphesi olan kişilerin ilgili uzman hekime danışmadan oruç tutmamaları önemlidir” uyarısında bulunarak iftar ve sahura özel beslenme tavsiyelerini şöyle sıraladı:
İFTAR İÇİN ÖNERİLER
Uzun
süreli oruç süresinden sonra, bir anda hızlı ve çok besin tüketilmesi mide
şikayetlerini arttırabilir. Gaz, şişkinlik ve ödem gibi sıkıntılar
yaşamamak için yemekler yavaş yavaş ve az miktarda yenmelidir.
Orucu
açarken birden ağır yemekler ile başlangıç yapmak hazımsızlığa yol
açabilir. Bunu önlemek için enerji veren ve sıvı ihtiyacını karşılayan 1-2
adet hurma + 1 bardak ılık su içerek oruç açılmalı ve sonrasında çorba
içilerek yemeğe devam edilmelidir. Mideyi biraz dinlendirmek için 10-15
dakika ara verdikten sonra et /tavuk veya sebze yemeği veya kurubaklagil
yemeği gibi ana yemek tüketilmelidir.
İftarda
metabolizmamızı düzenlemesi ve tokluk hissimizi arttırması için süt ve süt
rürünleri grubundan olan yoğurt/cacık/ayran ‘dan birine yer vermeliyiz.
Mideyi
rahatsız etmemek için doğru pişirme yöntemleri olan haşlama, fırın,
ızgara, buğulama yöntemleri kullanılarak yemekler pişirilmelidir. Fazla
yağ tüketimine sebep olan kızartma ve kavurma yöntemleri tercih
edilmemelidir.
Tatlı
ihtiyacını karşılamak için iftardan hemen sonra tüketmek yerine iftardan
birkaç saat sonra ara öğün olarak taze meyve, az şekerli komposto veya
küçük bir porsiyon sütlü tatlı (güllaç, tavuk göğsü, muhallebi, dondurma)
tercih edilmelidir.
Ramazan
dendiği zaman akla ilk gelen ramazan pidesi; haftanın 1-2 günü 1 ince
dilim ekmek hakkı yerine avuç içi büyüklüğünde bir parça tüketilebilir.
Kızartmalar,
kavurmalar, aşırı yağlı besinler, aşırı tuzlu besinler, tatlılar kişinin
sindirim sorunlarına hem de kilo alımına yol açabilir. Bu yüzden bu
besinlerden olabildiğince uzak durulmalıdır.
SAHUR
İÇİN ÖNERİLER
Ramazanda gün boyu almamız gereken besin ögeleri ihtiyacımız değişmediğinden, bu ihtiyacımızı karşılamak için öğün sayısı arttırılmalıdır. Tek başına iftar yapmak yeterli gelmeyeceği için sahura kalkmak son derece önemlidir.
Sahurda tercih ettiğiniz besinler gün boyu sizi tok tutacak ve enerjik hissetmenizi sağlayacak yiyecek ve içecekler olmalıdır.
Uzun süre tokluk hissi sağlamak için protein kaynaklarından yumurta, peynir, süt, yoğurt veya kefir gibi besinler mutlaka sahurda tüketilmelidir.
Gün içerisinde susuzluk hissini arttıracağı için sahurda zeytin tüketimi yerine ceviz, badem, fındık gibi kuruyemişleri tercih etmek daha faydalı olur.
Gün içerisinde kan şekerinin korunması ve uzun süreli tokluk hissi için ekmek, poğaça, simit gibi beyaz undan yapılmış besinler yerine tam buğday ekmeği, çavdar ekmeği, yulaf gibi besinler tercih edilmelidir.
Ramazanda beslenme düzeninde meydana gelen değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlık problemini engellemek için posa içeriği yüksek olan sebze ve meyve tüketimine önem verilmelidir. Posalar bağırsakların düzenli çalışması için çok önemlidir. Bu yüzden sahur tabaklarında mevsim yeşilliklerinden oluşan salatalara ve kuru kayısı, kuru erik, hurma gibi kuru meyvelere yer verilmelidir.
Az su içilmesi durumunda vücut yorgunluk, baş ağrısı, dikkat güçlüğü ve hafıza bozuklukları gibi sorunlar ile karşılaşır. Bunu engellemek için su tüketimine özen gösterilmeli ve iftar ile sahur arasında ortalama 2-2,5 litre su tüketimi sağlanmalıdır.
SAHURDA
UZAK DURULMASI GEREKEN BESİNLER
Kızartma,
kavurma, salam, sucuk, sosis, pastırma gibi şarküteri ürünleri çok yağlı,
çok baharatlı, çok tuzlu olduğundan tüketilmemelidir. Bu besinlerin
tüketimi daha fazla susamaya sebep olup oruç tutmayı zorlaştırabilir.
Aşırı
yağlı besinlerin tüketimi kan şekeri dengesizliğine, sindirim güçlüğüne,
midede ağrı, yanma, ekşime gibi şikayetlerin artmasına ve daha çabuk
acıkmaya sebep olduğu için tüketilmemelidir.