DOLAR

32,6015$% 0.38

EURO

34,7967% 0.17

STERLİN

40,6085£% 0.02

GRAM ALTIN

2.496,56%0,50

ÇEYREK ALTIN

4.257,00%0,16

BİTCOİN

2089175฿%5.27333

Öğle Vakti a 13:09
Sakarya HAFİF YAĞMUR 14°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformundan 645.Hafta Açıklaması

Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu 645. Hafta Basın Açıklamasını eğitim sistemine yönelik  yaptı.

Değerli dostlar, duyarlı Sakarya halkı;

Geçmişin sorunlarıyla açılan okul sezonunda ilk dönem, yeni sorunlarla birlikte tamamlandı. Bu dönem de milyonlarca öğrenciyi ve ailesini etkileyen değişikler; tepeden inme şekilde yapıldı. Eğitimin ideolojik içeriği, siyasi ve iktisadi amaçları, kültürel rolü aynı şekilde devam etti. Müfredat değişti ama eğitimdeki hâkim zihniyet ve yapısal sorunlar esastan değişmedi.

Şüphesiz politik konjonktür, eğitim uygulamalarında kendisini yakından hissettiriyor. Fakat burada değişen, eğitime biçilen rolden ziyade, rol biçenler olmaktadır. Yoksa hâlâ okullar; küreselleşen dünya düzenine uygun kafalar yetiştirmenin mekânlarıdır. Zorunlu eğitim, siyasi iktidarlara itaat edecek kitle, kapitalist şirketlere çalışacak eleman üretme mekanizmasıdır. Böyle bir sistemde, ‘değerler eğitimi’ denilen de elbette kuru lâfta kalacaktır.

Hayatın kendisi insani hiçbir değeri tanımazken, mevcut küresel sistem insana dair her şeyi metalaştırırken; eğitim sisteminin bundan etkilenmemesi mümkün değildir. Nasıl ki şehirlerde yerleşim, ailelerin ekonomik gücüne göre dağılıyor; gündelik hayat, geçim durumuna göre yeniden şekilleniyorsa; alınan eğitimin niteliği de ailelerin ekonomik durumuna göre değişmektedir.

Gelir adaletsizliği, eğitimde de adaletsizlik üretmektedir. Eğitimde özelleştirme süreci devam ettikçe; kamu okulları zayıfladıkça, asgari ücretle ayakta kalmaya çalışan aileler, nitelikli eğitimin de asgarisini alacaktır. Zenginler için nitelikli eğitim, yoksullar için niteliksiz eğitim ayrışması devam edecektir. Adrese dayalı kayıt sistemi ise, şehirlerin ekonomi temelli ayrışması sürecinin olumsuz sonuçlarını, eğitim sistemine yansıtacaktır. Okullar da mahalleler gibi, ailelerin geçim şartlarına göre yeniden şekillenecektir. İhtiyacımız kesinlikle bu değildir. Siyasi ve iktisadi düzende olması gerektiği gibi, eğitim de; insani erdem ve değerleri, adaleti, eşitliği, toplumsal dayanışmayı, ahlakı, hakkaniyeti ve özgürlüğü esas almalıdır. Bunun için, her alanda mevcut gidişattan, hâkim anlayıştan ve politikalardan derhal vazgeçilmelidir.

Değerli dostlar,

Suriye’de yaşanan krizin ilk günlerinden beri sürekli vurguladığımız bir husus vardı; o da Türkiye’nin sorunun değil çözümün parçası olmasıydı, ne yazık ki olamadı. Şimdi bir kez daha askeri müdahale söz konusu. Kaygımız odur ki; sınır güvenliği diye gündeme dayatılan böyle bir operasyon, bizi daha güvensiz ve belirsiz bir ortama sürükleyebilir. Suriye, halihazırda ABD ve Rusya arasında kanlı bir mücadele sahasıyken, harap olan Ortadoğu’da her türlü fitne kol gezerken, hem iç hem de dış politikada hamaset değil, basiret ve feraset esas alınmalıdır. Hem toplumsal hem de siyasi sonuçları ağır olabilecek bir hata kesinlikle yapılmamalıdır. Emperyalist güçler bölgemizi silah ve can pazarı haline getirmişken, kirli oyunlarına devam ederken, siyasi ve iktisadi rant kapısı yaptıkları savaş ve iç karışıklıkları körüklerken; ikili oynayan bu güçlerin sinsi tuzaklarına düşülmemelidir. Aynı şekilde, kendi elimizle kendimizi ateşe atmanın da izahı olamaz. Ne Türkiye’nin ne de Ortadoğu’nun sorunları; şiddetle, çatışmayla, savaşla çözülebilir.

Yıllardır bu meydanda yaptığımız çağrılar bellidir: Toplumsal barış, dayanışma ve kardeşlik için hak, hukuk ve adalet şarttır. Bizi güvende tutacak olan budur. Barışta ise hepimiz için hayat vardır.
Sakarya Adalet ve Özgürlükler Platformu

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

TÜMSİAD’TAN ZEYTİN DALI OPERASYONU İÇİN AÇIKLAMA

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.