Yazar Hatice Kübra Tongar AKM’de sevenleriyle buluştu.

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Etkinlikleri kapsamında Yazar Hatice Kübra Tongar AKM’de sevenleriyle buluştu. Tongar, “Mesele çoğunlukla çocuğumuzda değil çocukluğumuzda, orada bir şeyler tetikliyor. Orada birikmiş duygular var ve orasıyla ilgili atlatamadığımız, özgürleşemediğimiz olaylar var” dedi.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen kültür ve sanat etkinlikleri kapsamında Yazar Hatice Kübra Tongar AKM’de sevenleriyle buluştu. ‘İyileşen Çocukluğum, İyileşen Anneliğim’ isimli konferansta sevenleriyle buluşan Tongar, annelik ve çocukluk hakkında önemli bilgi paylaşımlarında bulundu.

Kararlarımız öğrenme sistemimizin yüzde 5’i

Yazar Hatice Kübra Tongar, “Mesele çoğunlukla çocuğumuzda değil çocukluğumuzda, orada bir şeyler tetikliyor. Orada birikmiş duygular var ve orasıyla ilgili atlatamadığımız, özgürleşemediğimiz olaylar var. Bizim öğrenme sistemimiz, aslında bizim günlük hayat içerisinde karar verdiğimiz olaylar, koskoca öğrenme sisteminin yüzde 5’ini oluşturuyor. Geri kalan yüzde 95’lik alan bizim bilinç dışı dediğimiz yeri kapsıyor. Bir olay oluyor herkes aynı fikirde olmuyor mümkün değil hepimizin algı sistemi farklı. Fikrimiz bizim ikna olabileceğimiz bir forma giriyor, yetişkin cümlelerinde şunu çok duyuyoruz. Kadın bize nasıl baksın ya bizim dışımızda bir de kaynanaya bakıyor bizimle nasıl ilgileniyor. Anne penceresinden bakarsak evet yorucu olabilir, fakat bir çocuğa bakmamanın sebebi olamaz” dedi.

Çocukların sistemi kavgayı soyutlar

Tongar, “Karı koca kavga ederken bir bakarsınız çocuk orada hiçbir şey yokmuş gibi çizgi film seyrediyordur. Orada kıyamet kopuyor çocuk hiçbir şey umurunda değilmiş gibi film izleyip oyuncaklarıyla oynuyor. Hatta bazen anneler çocuklarına kızarlar bunun için baban bana ne yapıyor görmüyor musun hiç sesin çıkmıyor sende onun tarafını tut diye. Oysaki çocuk için anne ve babanın kavga ediyor olması o kadar ağır bir şey ki sistem onu o anda soyutlar. Bu zamanın çocukları oyunun içine giriyor. Bir araştırma sonucunda, ailedeki ortam ne kadar huzursuzsa, çocuk kendini ne kadar o ailenin bir parçası gibi hissedemiyorsa teknoloji bağımlılığına yakalanma ihtimali o derece artıyor” dedi.