DOLAR

32,5668$% 0.03

EURO

34,9033% 0.05

STERLİN

40,6060£% 0.17

GRAM ALTIN

2.430,45%0,03

ÇEYREK ALTIN

4.064,00%-0,46

BİTCOİN

2097533฿%-3.20187

İmsak Vakti a 04:36
Sakarya KAPALI 24°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a

Türkiye’de Modern Düşünce Hareketleri

Sakarya Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü (ORMER) tarafından “Türkiye’de Modern Düşünce Hareketleri” adlı bir konferans düzenlendi.

SAÜ ORMER Kudüs Salonunda düzenlenen etkinliğe Başbakanlık Başmüşaviri Ömer Faruk Korkmaz konuşmacı olarak katıldı.

Hiçbir millet ve kültür köksüz olamaz

Başmüşavir Ömer Faruk Korkmaz, Selçuklulardan ve Osmanlılardan günümüz Türkiye’sine miras kalan İslam medeniyetini ve bu doğrultudaki fikir akımını tartışmak için o dönemlerdeki gelişmelerin bilinmesi gerektiğini söyledi. Korkmaz, “Hiçbir millet, hiçbir kültür köksüz olamaz. Bunun yanında her medeniyet farklı olsa da birbirini besler, katkıda bulunur” dedi.

Türkiye’nin 1950’lerden itibaren Batıya daha çok yakınlaştığını dile getiren Korkmaz, “Osmanlı döneminde Türkler Fransızca öğrenirken, 1950’li ve sonrasındaki dönemlerde artık Türk gençleri İngilizce öğrenmeye başlıyor. Batıyla daha çok içli dışlı oluyor. Şu anda Türkiye’de Fransızca bilen insan sayısı çok azdır. İşte bu sömürü sisteminin getirdiği bir şeydir. Bunun sağlıklı bir şey olduğunu düşünmüyorum. Çünkü iyi bir derecede İngilizce bilmek çok iyi bir şey olsaydı, günümüzde ana dilleri gibi İngilizce konuşabilen Afrikalılar çok iyi durumda olurdu” ifadelerini kullandı.

Bir millet ilk önce kendi kültürünü ve milletini bilmeli

Günümüzde insanların ülkeler arası dolaşması ile en iyisinin en doğrusunun bulunmaya çalışıldığını belirten Başmüşavir Korkmaz, şunları söyledi: “Bir milletin ilk önce kendi kültürünü ve milletini bilmesi gerekiyor. Ama akademisyenler, doktora seviyesinde olanlar, özellikle sadece İngilizce değil, kendi alanlarına ve çalıştıkları ülkelere göre o ülkenin dilini kendi dili gibi bilmesi gerekiyor. Yani öncelik her zaman İngilizcede olmamalı. Bu aslında İngilizlerin uyguladığı bir yöntemdir. Onlar çocuklarını küçüklük döneminde hangi dili, milleti bilmelerini istiyorlarsa, oraya gönderiyorlar ve o çocuklar orada yetişiyor. Tabi ki kendi milletlerini de unutmadan. Yani o çocuklar iki milleti birden çok iyi bir derecede öğrenmiş oluyorlar.”

Konuşmasının sonunda Başmüşavir Ömer Faruk Korkmaz, katılımcıların sorularını yanıtladı.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Emniyetten Uyuşturucu Operasyonu

HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.